Önceki başlık :: Sonraki başlık
|
Yazar |
Mesaj |
Ziya Adnan
Site Admin
Kayıt: May 06, 2003
|
Tarih: 2011-05-07 02:08:10
Mesaj konusu: “Amigo Hüsnü” ve “Uzun Ali” ile Söylesi...
|
|
|
“Biz Cebeci’den ‘Sari’ çektigimizde, Polatli’dan ‘Lacivert’ diye bagirirlardi!”
Endüstriyel futbol hadisesinden, yayinci kurulustan, milyon dolarlik futbolculardan, futbola el atmis belediye baskanlarindan, tribün gruplarindan, tribün liderlerinden çok zaman önce onlar vardi: Amigolar!
Es es’in Amigo Orhan’i, Ankaragücü’nün Amigo Sefa’si ve diger amigolar bir el hareketi ile tribünleri ayaga kaldirir; doksan dakikalara ayri bir renk, heyecan kazandirirlardi. Sonra zaman içinde giderek degisen tribün manzaralarinda onlarin yerini tribün gruplari, tribün liderleri ve rant kavgalari aldi.
Ankara futbolunun giderek geçmisine agit yaktigi zamanlarda, günesli bir Ankara gününde, bir zamanlar Ankara tribünlerinde nam salmis iki amigoyla, iki güzel insanla bir araya gelip sohbet ettik. Necdet Özkazanci ile birlikte biz sorduk, onlar yanitladi.
Karsinizda Amigo Hüsnü ve Uzun Ali...
Ziya Adnan: Hüsnü Abi, kisaca kendinizi tanitir misiniz?
Hüsnü Sögüt (Amigo Hüsnü): Bilecik, 1944 dogumluyum. Çok uzun yillardan beri Ankara’da yasiyorum.
Ziya: Amigoluk hikâyeniz nasil basladi?
Hüsnü: su anda 67 yasindayim. Asagi yukari 50 yil önce Amigo Sefa’nin yaninda maçlara gidip geliyorduk. Sonra Sefa amigolugu birakinca Ali ile ben devam ettik. Ali ile çok güzel günlerimiz oldu.
Necdet Özkazanci: Ali Bey, kisaca sizi de taniyabilir miyiz?
Ali Çiklaçandir (Uzun Ali): Ankara, 1958 dogumluyum. Ankaragücü’nde amigolugum, takimin 2. lige düstügü 1975–1976 sezonunda kendiliginden basladi.
Necdet: Peki bu sevda nereden geldi?
Ali: Takim tutmak bir gönül isidir. Ankaragücü de bizim gönlümüzün takimidir. Ankaragücü için Türkiye’nin birçok vilayetinde 4–5 kez maça gitmisligimiz vardir. istanbul’a en az 10–15 kez gitmisizdir. O zaman tabii gençtik, heyecanliydik. Ben özel sektörde çalistigim halde hiçbir maçi ve deplasmani kaçirmazdim. simdi üstüne para verip deplasmana git deseler, deplasmana gitmemiz biraz zor. 1981’de Türkiye Kupasini kazandiktan sonra deplasmanlara 40–50 otobüsle giderdik. Otobüslerin disinda özel arabalariyla gelenlerin sayisi ise bilinmezdi.
Ziya: O zamanlar, tribünlerde “Amigoluk” diye bir kavram vardi. Amigonun bir el hareketiyle binlerce kisi tek vücut ve tek ses halinde tezahürata baslardi. Amigolar bu kadar etkiliydi. Size göre bunun sirri neydi?
Ali: Sefa Abi, maç baslamadan önce tribünleri dolasir ve taraftarla kisim kisim konusmalar yapardi. Bu bir tür provaydi. Taraftarlarla birebir diyalogu vardi. Sonra demirin üstüne çikip da elini kaldirdiginda taraftarlar müthis bir tezahürata baslarlardi.
Hüsnü: O zamanlar tabii seyirci potansiyeli çok yüksekti. Taraftarlarda birlik ve beraberlik vardi. Sefa Abi’nin de taraftarlarla iletisimi çok iyiydi.
Ziya: O zamanki taraftar profiline baktiginiz zaman, bugünkü taraftarlik arasinda ne gibi farkliliklar görüyorsunuz?
Hüsnü: (Gülerek) Çok fark var. Bir defa, o zamanki taraftarlarin hepsi gerçek Ankaragüçlü idi. simdi ise Ankaragüçlüyüm diye geçinenlerin birçogu çikarci kisiler…
Ziya: Sadece Ankaragücü’nün maçlarina mi giderdiniz?
Hüsnü: Hayir. Gençlerbirligi, PTT, sekerspor, Demirspor, Petrolofis, kisacasi tüm Ankara takimlarinin maçlarina da giderdik.
Necdet: Polatlispor üçüncü ve ikinci ligdeyken Polatli’ya da geldiginiz olmustu.
Hüsnü: Evet. Polatli’da da çok maça gittik ve Polatlispor’u destekledik. Güzel günlerdi.
Ziya: Ali Bey, o zamanlardaki Ankaragücü ile günümüzdeki Ankaragücü’nü camia olarak nasil görüyorsunuz?
Ali: Çok farkli görüyorum. O zamanlar, futbolcularda da taraftarlarda da forma aski vardi. Bir Ankaragücü ruhu vardi. Aslinda bu, yani takim ruhu bütün takimlar için geçerli bir sey. Günümüzde destek yine var ama maalesef tribün gruplarinin öne çiktigi ve her grubun kendini ön plana çikarmaya çalistigi bölünmüs bir ortam mevcut...
Ziya: Nasil yani, sizin zamaninizda tribün gruplari yok muydu?
Hüsnü: Bizim zamanimizda tribün grubu diye bir sey yoktu. Amigo olarak ben ve Ali vardik. Ali ile birlikte tüm stadi ayaga kaldirirdik.
Ziya: Sizce takimin ateslenmesinde amigolugun rolü var mi?
Hüsnü: Olmaz olur mu? Bir defa taraftarlar amigoyu severlerdi. Amigo bir grubun degil, bütün taraftarlarin amigosuydu. Biz binlerce taraftarla deplasmanlara giderdik. Hele yakin yerlere konvoy halinde gidilirdi.
Ali: 1985 yilina kadar takim sahaya çikarken tribünlerden neredeyse bir kamyon konfeti atilir, maçlar 5–10 dakika geç baslardi. Çok net animsiyorum. O muhtesem görüntüyü izlemek için maçtan anlamayan kisiler bile maça gelmek isterlerdi.
Necdet: O zamanlar bedava bilet diye bir kavram var miydi?
Ali: Ben sahsen, amigo olmama ragmen her maça biletimi giseden satin alip girmisimdir. Parasi olmayan ya da yetmeyen arkadaslarimiz için de kendi aramizda para toplayip, giseden biletlerini alir, kimseyi disarida birakmazdik.
Ziya: Herkes parasiyla bilet alip girerdi öyle mi?
Ali: Tabii… Ankara’da maç oldugu zaman, 19 Mayis Stadi’na konvoylar halinde gelinirdi. inanin, kapilarin önünde metrelerce kuyruklar olur ve giselerin açilmasi beklenirdi. Sira beklerken de güzel sohbetler olur; tavla, dama, pispirik gibi oyunlar oynanirdi. Zaten maçin baslamasina 3–4 saat kala da stat tamamen dolardi. simdi bakiyorum, maç baslayincaya kadar disarida gezip, maç basladiktan 20 dakika sonra içeri girenler var.
Ziya: Sevgili Volkan Karaman’in o zamanlara dair bir sözüdür: “19 Mayis Stadi’nda bir çöpçüler, bir de biz olurduk!”
Ali: Aynen öyle... Volkan çok güzel söylemis.
Necdet: O dönemde, sizde iz birakmis Ankaragüçlü futbolcular kimlerdi?
Hüsnü: Bana göre 1970’lerdeki futbolcular, 1981’de kupayi alan kadro, bunlarin hepsi iyi çocuklardi. Onlarda takim ruhu vardi. Ben o zamanlardaki takimi hala ezbere sayabilirken, maalesef simdi sahaya çikan Ankaragücü takimindaki futbolcularin çogunu tanimiyorum; kadroyu da ezbere sayamiyorum.
Ali: isin dogrusu, son sezonlarda ben de kadroyu tanimakta zorlaniyorum.
Hüsnü: Hele bir dönem, Cemal Aydin’in baskanligi zamaninda 50 kere gönderilip geri alinan futbolcular var. Takimi oyuncaga çevirdiler.
Ziya: Hüsnü Abi, kulübü bu hale getiren sebepler ve kirilma noktalari sizce nelerdir?
Hüsnü: Öncelikle kötü yönetimler… Ve sonra Ankaragücü tarihine kara bir leke olarak geçen 8-0’lik Galatasaray maglubiyeti… Bu maglubiyet ve sonrasindaki hos olmayan söylentiler Ankaragücü taraftarina çok agir geldi.
Ali: Cemal Aydin döneminde, Ankaragücü’ne tarihinin en basarili sezonlarindan birini yasatmis olan Ersun Yanal’in gönderilmesi affedilemez hatalardan biridir. O sezonda Ankaragücü Galatasaray’in ardindan en çok gol atan takim olmustu. Sonra takima Cezayirli, Misirli ne oldugu belli olmayan birçok futbolcu gelip gitti. Bir takim bu kadar bozulmaz. Ayrica Hasan sas ve Ahmet Yildirim’in transferlerinden milyonlarca dolar kazanildigi halde bu paralar takim için harcanmadi.
Necdet: Sizce bu tribün gruplari sorunu nasil çözülebilir?
Hüsnü: Yönetim o gruba 300 tane, bu gruba 500 tane, öteki gruba 800 tane bileti bedavadan veriyor; onlar da bu biletleri stat disinda karaborsa satiyorlar. Böyle Ankaragüçlülük, böyle takim sevgisi, böyle taraftarlik olmaz. Yönetim istesin, gruplasmalar aninda biter. Gruplara bedava bilet vermeyi kesin, biletler makul fiyatlarla gisede satilsin, kisa sürede grup falan kalmaz.
Ziya: Genel olarak, o yillarla karsilastirdiginizda Ankara futbolunu simdi nasil görüyorsunuz?
Hüsnü: Bana göre su anda Ankara’da futbol bitmis durumda… (Eliyle stadi göstererek) Ankara’ya su stat yakisiyor mu hiç? Ankaragücü bitmis, Gençlerbirligi bitmis. Stat yok, takim yok, taraftar yok, yönetim yok, hiçbir sey yok! Her seyin yeniden yapilanmasi lazim... Bu gidisle Ankara futbolunun sonu izmir futbolu gibi olacak.
Necdet: Size göre su anda Ankaragücü’nün bu yapisiyla yönetime talip olmak isteyen bir babayigit çikar mi?
Hüsnü: Kesinlikle çikmaz. Parasi olan ve Ankaragücü’ne hizmet etmek isteyen hiçbir baskan bu kadar taraftar grubuyla ugrasmak ve parasiyla rezil olmak istemez.
Ziya: Biraz da anilardan söz edelim. Sizde aci-tatli birçok ani vardir.
Ali: Tabii ki birçok aci-tatli animiz olmustur. En çok sevindigim iki maçtan biri 1981 yilinda istanbul’da 2–0 yenildigimiz Besiktas’i Ankara’da 3–0 yenerek kupadan eledigimiz maç, digeri ise yine 1981 yilinda Bolu’da Boluspor’la 0–0 berabere kalarak Türkiye Kupasini kazandigimiz maçtir. Ben özel sektörde çalismama ragmen, Çarsamba günü oynanan bu maçi izlemek için arkadasimin idare etmesiyle Bolu’ya gidebilmistim. Unutamadigim en aci maçlardan biri de benim gibi binlerce taraftarin stada kadar gelip kisin ayazinda disarida kaldigi Ankaraspor-Ankaragücü maçidir. Sayin Melih Gökçek ve Sayin Cemal Aydin arasindaki çekisme bilet fiyatlarina yansimis ve Ankara futbol tarihinin en yüksek bilet fiyati olan 250 TL gibi bir bedel ortaya çikmisti. Bu yüzden hiçbirimiz maça girememistik.
Hüsnü: Bizde ani çok tabii... Birini kisaca anlatayim: Bir gün Kayseri’ye deplasmana gitmistik. Taraftarlardan birisi sirtinda “AMiGO HÜSNÜ” yazan esofman üstünü giymek istedi. Ben, “Bu esofmani giyme. Döverler seni!” diye uyardim. Ama o israr etti ve ben de kendisini kiramadim. Esofmani üstüne giyerek gitti. Çok geçmeden agzi burnu dagilmis, üstü basi kan içinde geldi. “Ne oldu oglum, kamyon mu çarpti?” diye sorunca, “Beni, sen zannedip giristiler. Senin yüzünden dayak yedim!” diye cevap verdi.
Ziya: (Gülerek) Yeri gelmisken sormak istedigim bir tezahürat var. Ankaragücü taraftarlari, rakip takim taraftarlarina neden “HÜSNÜ BABANIZ! HÜSNÜ BABANIZ!” diye tezahürat yaparlardi.
Hüsnü: (Gülerek) Rakip takimlarin, en çok da istanbul takimlarinin taraftarlari statta beni gördükleri zaman bana çok takilirlardi. Bu takilmalar arasinda hafiften argo tezahüratlar da olurdu. Tabii bizim arkadaslar da bu tezahüratlari cevapsiz birakmaz ve onlari kizdirmak için “HÜSNÜ BABANIZ! HÜSNÜ BABANIZ!” diye tezahürata baslarlardi.
Necdet: Diger takimlarin amigolariyla iliskileriniz nasildi?
Hüsnü: iyiydi. Çok sikintimiz yoktu. Tabii maç sirasinda tribünde karsilikli atismalar, takilmalar, kizdirmalar olurdu ama ona da alismistik.
Necdet: (Gülerek) Hüsnü Abi, geçenlerde birlikte oldugumuz bir yemekte söylediginiz bir cümleyi animsadim. “Biz Cebeci’den ‘Sari’ çektigimizde, Polatli’dan ‘Lacivert’ diye bagirirlardi!” demistiniz. Nasil oluyordu bu is?
Hüsnü: (Gülerek) O isin esprisi tabii… Bazen, bagirma konusunda bana takilan arkadaslara laf yetistirmek için söyledigim bir sözdür.
Ziya-Necdet: Bu güzel söylesi için tesekkür ederiz.
Hüsnü-Ali: Biz de tesekkür ederiz.
Ankara, 23 Nisan 2011
|
|
Başa dön
|
|
 |
 |
Yazar |
Mesaj |
necdet_ozkazanci
Site Admin
Kayıt: Apr 22, 2003
|
Tarih: 2011-05-07 21:20:56
Mesaj konusu:
|
|
|
Sevgili Ziya ile birlikte "Amigo Hüsnü" ve "Uzun Ali" ile 23 Nisan 2011 Cumartesi günü 19 Mayis Stadi Protokol Tribününün karsisindaki kahvede yaptigimiz söylesi, 1 Mayis 2011 Pazar günü Birgün Gazetesinde kisaltilmadan yayinlandi. Birgün gazetesinin ilgili linki asagida:
http://birgun.net/writer_index.html?category_code=1187092158&news_code=1304252168&year=2011&month=05&day=01
Söylesi sonrasinda çektirdigimiz fotograflar da benden gelsin.
[URL=http://imageshack.us/photo/my-images/820/1hsnaliziyanecdetkafe.jpg/][img:c2471af238]http://img820.imageshack.us/img820/2135/1hsnaliziyanecdetkafe.jpg[/img:c2471af238][/URL]
Hüsnü, Ali, Ziya, Necdet. Kahvede...
[URL=http://imageshack.us/photo/my-images/27/2hsnaliziyanecdetstadn.jpg/][img:c2471af238]http://img27.imageshack.us/img27/3397/2hsnaliziyanecdetstadn.jpg[/img:c2471af238][/URL]
Hüsnü, Ali, Ziya, Necdet. 19 Mayis Stadi Protokol Tribününün önünde...
[URL=http://imageshack.us/photo/my-images/851/3hsnaliziyagecekondun.jpg/][img:c2471af238]http://img851.imageshack.us/img851/4539/3hsnaliziyagecekondun.jpg[/img:c2471af238][/URL]
Hüsnü, Ali, Ziya. 19 Mayis Stadi Gecekondu Tribününün önünde...
[URL=http://imageshack.us/photo/my-images/535/hsnalinecdetgecekondun.jpg/][img:c2471af238]http://img535.imageshack.us/img535/9109/hsnalinecdetgecekondun.jpg[/img:c2471af238][/URL]
Hüsnü, Ali, Necdet. 19 Mayis Stadi Gecekondu Tribününün önünde...
[URL=http://imageshack.us/photo/my-images/6/5hsnziyanecdetgecekondu.jpg/][img:c2471af238]http://img6.imageshack.us/img6/6396/5hsnziyanecdetgecekondu.jpg[/img:c2471af238][/URL]
Hüsnü, Ziya, Necdet. 19 Mayis Stadi Gecekondu Tribününün önünde...
|
|
Başa dön
|
|
 |
 |
Yazar |
Mesaj |
mehmet_galip
Site Admin
Kayıt: Aug 05, 2002
|
Tarih: 2011-05-09 16:38:56
Mesaj konusu:
|
|
|
çok güzel, keyifle okudum.
fotograflarini gören herkes onlarin ankaraya malolmus tribüncüler olduklarini bilirler.
sagolsunlar.
necdet abi umarim devami gelir, su oktay i da turgut doganla beraber bir ayarlasaniz abi.eminim çok keyifli seyler çikar ortaya. her ikiside ayni takimdan geldiler ve geldikleri takimla ayni ligde olacaklar gelecek yil....keyifli söylesi çikar ortaya.
|
|
Başa dön
|
|
 |
 |
Yazar |
Mesaj |
suat_sonal
Site Admin
Kayıt: Jan 05, 2004
|
Tarih: 2011-05-09 19:30:33
Mesaj konusu:
|
|
|
Ellerinize saglik.
Bence onlardan Ankaranin da, Ankara tribünlerinin de helallik dilemesi gerekir.Çünkü onlar toplu igne ucu kadar menfaat beklemeden , yillarca gönüllerini, alin terlerini , nefeslerini bu kent ve bu kentin takimlari için tüketmis insanlardir.
Sadece Ankaragücünü sevmediler, Sadece Gençlerbirligini de sevmediler.. Bu spor mahsunu kentin küçük,büyük demeden tüm takimlarini sevecek denli koca yürekli , gani gönüllü insanlardi onlar..Tipki bu kentin eski ve gerçek sporseverleri gibi.
Ankarayi diger kentlerden ayiran özellik ve güzellikte de buydu her zaman.Ankaranin yüce gönüllü sporseverleri kentinin hertakimini sevdi, destekledi.
Onun için Ankaragücünün kupa sampiyonu efsane kadrosunu ezberden sayan her Ankarali sporsever, Gençlerbirliginin Cemalettin kaptanli, Vehbili , Okanli, Trabzonlu Tuncayli, Mehmet sengülerli kadrolarini da, Ankara Demirin Ahmet Kaptanli(doktor lakapli) , PTT nin Sebahattin (Sabo) li kadrolarini da, sekeri de, Petrolü de, Sitesporu da bilir. Sadece bunlari bilmez, çünkü sadece futbolla sinirlamazlardi kendilerini .. Yenisehiri..Meysu'yu..sonra Yenisehir Meysu'yu.. sonra istanbul Bankasi Yenisehir'i .. sonra Hortas Yenisehir'i de bilirdi o büyük, o degerli, o unutulmaz ve küskün kitle.
Onun için bugün garip kalmis o 19 Mayis stadi her maç 30.000 kisi dolardi(sasirmayin , oturaklar yoktu o zaman kale arkalari beton basamak, Maraton beton basamak üstüne tahtalar çakili seklindeydi ve simdinin 2 oturak arasi mesafeye 3 yada 4 kisi sigardi.Kapilar maça 3-4 saat kala kapanirdi.
simdi 1 tane giseden bütün stadin bileti satmaya çalisip insani geldigine gelecegine pisman ediyorlar ya, o zamanlarda her turnikenin 2 adim gerisi giseydi. Kaç turnike ,o kadar gise..
Tribün lideri dediklerinizden 10 tanesini üst üste koyup toplayin , bir tane Amigo etmez genç arkadaslar.Çünkü Amigo bir tribüne degil , koca bir stada hakim adam demektir.
Hüsnü ..bir bakmissiniz gecekonduda ,bir bakmissiniz maratonda , bir kapalida, bir saatlide .. nihayetinde santra noktasinda..her çöküsünde bir avuç santra kirecini ,her kalkisinda havaya firlatarak "bir baba hindi" çektiriyor..Hem de 30bin kisiye..
2,5 luklar tünel agzinda takimin asagidan çikisini gözler, 30bin kiside nefesini tutmus o çocuklari..Takim merdivenleri çikmaya basladiginda 2,5 luklar hoplayip,ziplayarak takimin gelisini mustular bütün tribünlere...veee Kaptan Adilin sari kafasi tünel çiksinda belirdigi anda aniden gözünüzün önü bembeyaz olur. Bir kagittan perde tribünlerle stadin arasini Berlin duvari gibi kaplar..O kagittan duvar süzülerek bütün atletizim pistini örtecek sekilde indiginde, takimin çoktaan tünelden çikip santraya kadar gelmis oldugunu görürsünüz.
iste bu insanlar, bu günün Ankaragücünün yazik tribünlerinin küçümsedigi , adini bile anmadigi bu insanlar, gönül ve emek verdikleri takimlarindan belki de bir tek forma yada esofman takimi dahi hediye alamadan, almadan ,menfaatin bu kadarcigini bile dillendirmeden yasadilar, yasattilar bunca güzelligi..
Hakkinizi helal edin Abiler.......
|
|
Başa dön
|
|
 |
 |
Yazar |
Mesaj |
ozan_guler
Site Admin
Kayıt: Oct 22, 2003
|
Tarih: 2011-05-10 18:48:48
Mesaj konusu:
|
|
|
"suat_sonal"] ...
Bence onlardan Ankaranin da, Ankara tribünlerinin de helallik dilemesi gerekir.Çünkü onlar toplu igne ucu kadar menfaat beklemeden , yillarca gönüllerini, alin terlerini , nefeslerini bu kent ve bu kentin takimlari için tüketmis insanlardir.
Sadece Ankaragücünü sevmediler, Sadece Gençlerbirligini de sevmediler.. Bu spor mahsunu kentin küçük,büyük demeden tüm takimlarini sevecek denli koca yürekli , gani gönüllü insanlardi onlar..Tipki bu kentin eski ve gerçek sporseverleri gibi.
Çok dogru bir tespit yapmissiniz, katiliyorum.
Amigo Hüsnü'yü en son Cebeci stadinda sampiyonluga oynayan ASAs maçinda görmüstüm.
Ellerinize saglik Ziya & Necdet.
Yeni söylesilerinizi bekliyoruz.
|
|
Başa dön
|
|
 |
 |
Yazar |
Mesaj |
uralnadir
Site Admin
Kayıt: Dec 15, 2004
|
Tarih: 2011-05-12 15:25:39
Mesaj konusu:
|
|
|
Elinize saglik Necdet Abi.
|
|
Başa dön
|
|
 |
 |
Yazar |
Mesaj |
onur_aydogan
Site Admin
Kayıt: Dec 13, 2002
|
Tarih: 2011-05-12 15:38:50
Mesaj konusu:
|
|
|
"suat_sonal"]Ellerinize saglik.
Bence onlardan Ankaranin da, Ankara tribünlerinin de helallik dilemesi gerekir.Çünkü onlar toplu igne ucu kadar menfaat beklemeden , yillarca gönüllerini, alin terlerini , nefeslerini bu kent ve bu kentin takimlari için tüketmis insanlardir.
Sadece Ankaragücünü sevmediler, Sadece Gençlerbirligini de sevmediler.. Bu spor mahsunu kentin küçük,büyük demeden tüm takimlarini sevecek denli koca yürekli , gani gönüllü insanlardi onlar..Tipki bu kentin eski ve gerçek sporseverleri gibi.
Ankarayi diger kentlerden ayiran özellik ve güzellikte de buydu her zaman.Ankaranin yüce gönüllü sporseverleri kentinin hertakimini sevdi, destekledi.
Onun için Ankaragücünün kupa sampiyonu efsane kadrosunu ezberden sayan her Ankarali sporsever, Gençlerbirliginin Cemalettin kaptanli, Vehbili , Okanli, Trabzonlu Tuncayli, Mehmet sengülerli kadrolarini da, Ankara Demirin Ahmet Kaptanli(doktor lakapli) , PTT nin Sebahattin (Sabo) li kadrolarini da, sekeri de, Petrolü de, Sitesporu da bilir. Sadece bunlari bilmez, çünkü sadece futbolla sinirlamazlardi kendilerini .. Yenisehiri..Meysu'yu..sonra Yenisehir Meysu'yu.. sonra istanbul Bankasi Yenisehir'i .. sonra Hortas Yenisehir'i de bilirdi o büyük, o degerli, o unutulmaz ve küskün kitle.
Onun için bugün garip kalmis o 19 Mayis stadi her maç 30.000 kisi dolardi(sasirmayin , oturaklar yoktu o zaman kale arkalari beton basamak, Maraton beton basamak üstüne tahtalar çakili seklindeydi ve simdinin 2 oturak arasi mesafeye 3 yada 4 kisi sigardi.Kapilar maça 3-4 saat kala kapanirdi.
simdi 1 tane giseden bütün stadin bileti satmaya çalisip insani geldigine gelecegine pisman ediyorlar ya, o zamanlarda her turnikenin 2 adim gerisi giseydi. Kaç turnike ,o kadar gise..
Tribün lideri dediklerinizden 10 tanesini üst üste koyup toplayin , bir tane Amigo etmez genç arkadaslar.Çünkü Amigo bir tribüne degil , koca bir stada hakim adam demektir.
Hüsnü ..bir bakmissiniz gecekonduda ,bir bakmissiniz maratonda , bir kapalida, bir saatlide .. nihayetinde santra noktasinda..her çöküsünde bir avuç santra kirecini ,her kalkisinda havaya firlatarak "bir baba hindi" çektiriyor..Hem de 30bin kisiye..
2,5 luklar tünel agzinda takimin asagidan çikisini gözler, 30bin kiside nefesini tutmus o çocuklari..Takim merdivenleri çikmaya basladiginda 2,5 luklar hoplayip,ziplayarak takimin gelisini mustular bütün tribünlere...veee Kaptan Adilin sari kafasi tünel çiksinda belirdigi anda aniden gözünüzün önü bembeyaz olur. Bir kagittan perde tribünlerle stadin arasini Berlin duvari gibi kaplar..O kagittan duvar süzülerek bütün atletizim pistini örtecek sekilde indiginde, takimin çoktaan tünelden çikip santraya kadar gelmis oldugunu görürsünüz.
iste bu insanlar, bu günün Ankaragücünün yazik tribünlerinin küçümsedigi , adini bile anmadigi bu insanlar, gönül ve emek verdikleri takimlarindan belki de bir tek forma yada esofman takimi dahi hediye alamadan, almadan ,menfaatin bu kadarcigini bile dillendirmeden yasadilar, yasattilar bunca güzelligi..
Hakkinizi helal edin Abiler.......
Suat Bey yukaridaki yazinizi keyifle okudum. O eski günlerde yasananlarin çoguna sahit oldum. Bana göre 80-90 yillari arasi Ankara futbolunun en güzel, en heyecanli yillariydi. Sonra kisa süren bir Ersun Yanal dönemi oldu. Ancak düne göre bugünün de güzellikleri var. Sportif olarak Ankara futbolu dibe vurmus olsa da G.Birligi tribünleri tenhalasmasina ragmen güzellesti bence.
|
|
Başa dön
|
|
 |
 |
Yazar |
Mesaj |
senolakdemir
Site Admin
Kayıt: Apr 24, 2006
|
Tarih: 2011-05-22 22:12:22
Mesaj konusu:
|
|
|
Tesekkürler Ziya abime ve Necdet abime:
Uzun zamandir tanidigim sempatik Hüsnü abi ve kisiligini çok begendigim Uzun Ali abinin
bende de çok etkileri olmustur.
Naçizane ne amigoluk olarak adlandirabilecegim ne de trübün liderligi olarak adlandirabilecegim ,bir dönemim de küçük kopyalar almaya çalistigim ve beceremesem de modellemeye çalistigim bu iki degerli insani hatirlamis ve hatirlatmis olmanizin sevinci ile tekrar tesekkürler
|
|
Başa dön
|
|
 |
 |
|