Alkaralar

abreg_celem · Site Admin Kayıt: Jan 03, 2005

Teknik-taktik basliginda Serkan kisisinin "açilmasi lazim" dedigi basligi açiyorum izninizle. Tembel bebe, kendisi açmiyor, açilsin diyor, artiz! Neyse, ilk dörtlüden uzaklasmaya basladigimiz günlerden beri agizlarda sakiz olan ve dün aksamdan beri de tek tesellimiz haline gelen "sezon basinda küme düsmesi beklenen takim play-off'a katilamadi diye üzülmemek lazim" cümlesine biraz fazla siginiyoruz sanki... Evet, dogru, sezon basinda manzara hiç de iç açici degildi. Giray Bulak'in bile salla basi al maasi diyebilecegi halde kabullenmedigi bir Cavcav-merkezli çalisma ortamini kabul edip gelen Fuat Hoca'dan açikçasi pek bir sey beklemiyordum ben de... Neyse, en azindan küme düsmeyiz, hayat böyle devam eder diyorduk..... Nitekim sezon basladi, ve ilk bes haftanin sonunda -yanilmiyorsam- bu sezon gördügümüz en kötü yerde, yani ondördüncü siradaydik. Dokuzuncu hafta Mersin i.Y. maglubiyeti sonunda onbirinciydik, düsme hattiyla aramizda sadece üç puan vardi ve daha önümüzde dört oligarkla yapacagimiz maçlar vardi. Bu ortamda bu sezon basimiza gelen en iyi sey gerçeklesti ve böyle bir dönemde Fuat Hoca gönderilmedi! Nasil gönderilmedigine hâlâ sasarim... Bir yandan camia soguk terler dökerken, bir yandan da o sikintili dönemde bile takimda olumlu isler oluyordu... Fuat Hoca'nin birçok kisinin gözlemledigi ve hemfikir oldugu pozitif, kaynastirici, yapici yaklasimi sayesinde Bestepe'deki "futbolcu toplulugu" her hafta biraz daha "takim"lasti... Buna paralel olarak bir de inatçi, direnen, son düdük çalinana kadar maçi birakmayan bir karakter de bu takima yerlesince harikalar yaratmaya basladik. Ve bana göre 0-2'den çevirdigimiz 4-2'lik Besiktas galibiyeti bir dönüm noktasi oldu. Ardindan Fenerbahçe beraberligi, deplasmanda alinan Trabzonspor galibiyeti (ah be, hâlâ yanarim o maça gidemedigime!), 0-1'den ikinci yari 3-1'e çevirdigimiz Orduspor galibiyeti, vs. takimin da taraftarin da havasini degistirdi. ilk devre bittiginde puan cetvelinde besinci durumdaydik, ve tabii ki play-off’a katilma hesaplarina baslamistik. iste, bence bugünkü durumumuzu degerlendirirken sezon basinda küme düsmeme hesabi yapan, futbolcularin ve teknik kadronun birbirini daha az tanidigi, taslarin yerine oturmadigi Gençlerbirligi’ni degil, ilk yari sonunda iyi bir hava yakalayan, camianin takima ve hocaya her zamankinden daha fazla güven duydugu, play-off hesaplarinin yapildigi ve küçük –ama akillica- takviyelerle eksiklerini tamamlayip yoluna devam etmek durumunda olan Gençlerbirligi’ni referans almaliyiz... Bunu ben kendi adima yaptigim zaman her sey havada kaliyor... Kadronuz zayif olsa bile her sey kafada biter; ilk yari sonunda 0-2 yenik durumdaki takimi sahlandirip bir devrede Besiktas’a dört gol attiran ruh, play-off’a bu kadar yaklasan takimda neden yoktu mesela?? Ya da, tam çitayi yükseltmisken, devre arasinda izlenen transfer politikasinin ana fikri neydi, anlayan beri gelsin! ilk haftalarda neci olduguna anlam veremedigimiz Tum’dan bir “altin-kafa” yaratan teknik yönetimimiz, sifirdan adam begenip alma imkâni varken begendigi ve getirdigi futbolculardan ne yaratabildi? Sonuç olarak, sezon basindaki ümitsiz duruma isaret edip, “buna da sükür!” demektense, vites büyütüp çikisimizi sürdürebilecegimiz noktada biz neden tam tersine vites küçülttük sorusunu sormaliyiz. Dogrudur, biz basariya tapmiyoruz, takimimizi play-off’a katilsin diye sevmiyoruz. Ama ben sahsen akla, mantiga ve istikrara, inatçi ve direnisçi ruh haline ve bu ruh halinin takim oyunu olarak çayira yansimasina tapiyorum la! Ha, bir de Laetitia Casta’ya tapiyorum ama henüz kendisinin haberi yok... a|c

adem_erkocak · Site Admin Kayıt: Apr 22, 2008

ben de su fotograflla kapatayim sezonu madem... büyük hali için üzerine "tiklatin"... ;) görkem dervis'e ve onun fotomuhabiri arkadasina selamlar! [URL=http://img412.yukle.tc/image.php?id=3674gb_ileri.jpg][img:f3121ff755]http://img412.yukle.tc/thumbs/3674gb_ileri.jpg[/img:f3121ff755][/URL]

nevzat_akcaoglu · Site Admin Kayıt: Apr 15, 2005

Bence de bu sezonun guzel bir parcasi da su GENCLERBIRLIGI ILERI bayragi degil mi? En buyuk gencler ve de 31 m lik pardon 25 mt lik Genclerbirligi bayragimiz....

hacisenol · Site Admin Kayıt: Nov 22, 2005

Bu sezon için basta hocamiza, futbolcularimiza ve cefakar taraftara tesekkür ve tebrik. Gerçekten bana göre iyi bir sezon geçirdik ve averajla katilamadik.BU BiR BAsARIDIR.KEsKE KATILABiLSEYDiK AMA OLMADI. insallah gelecek sezona ayni hoca ve eksik mevkilere takviyelerle firtina gibi eseriz. GENÇLERBiRLigi iLERi...

ErdemGokturk · Site Admin Kayıt: Aug 27, 2002

"Kirliligi örtbas etme ve dicitürk'ü kurtarma" liginde Gençler'in 9.lugunun basari oldugunu düsünüyorum ben. Sezon basinda alinan kararlar ile, oyuncu kalitesi ile dokuzunculugu verseler alip cebe koyardim. Hocanin kisisel yetenegi ile takim söyle bir parladi ve herkesi gerçegin çok üstünde kapasitesi olduguna inandirdi. Hepsi bu. Cinderella Run uzun süremezdi, sürmedi de. Seneye hoca kalirsa, ona uygun kadro ile birseyler olabilir. Cavcav sürekliligi ön planda tutup büyük hamleler yapmayacaktir. Ancak sistem içinde takima cosku katabilecek birileri çikarsa sezon parlamasi yapariz. Yoksa yine 8-14 bitiririz.

mehmet_galip · Site Admin Kayıt: Aug 05, 2002

uzun zamandir öyle basarisiz sezonlar geçirdikki. düsme korkusu yasamadan lig 9. olmayi bile basari kabullendik. hepimizin buradaki esas çikis noktasi istikrar. en büyük basarimiz ligi ayni hocayla bitirmis olmak. bence sezonu degil hocayi tartisalim. bence de -istikrar basariyi getirir prensibi adina- kesinlikle kalsin, ama gerçekten basarilimiydi fuat hoca :?: :?: :?:

selim_soyipek · Site Admin Kayıt: Jun 13, 2010

Ucube bir lig sezonunun ardindan Süper denilen lakabindan Hic lafi edilmeyen spor ahlakindan Sampiyonu olduysak Cenntilmen liginden Özür mü dilesek? acaba !!!.....................den ,dan.tan.... Hic tutar tarafi ölmayan,hala birinci olanin dahi uefa maclarina katilip,katilamiyacagininin belirsiz oldugu bir Digi Türk sezonu bizim icin bitti. Ersun Yenal döneminden beri ilk defa macin sonucundan ziyade , böyle oynamali GB ligi dedik. Kurt kapani gibi bir fikstür vardi, pes pese üc Istambullu,Trabzon,ilaveten Sivas. Bu maclarda en iyi takim oyunununu sergiledk Kendimize geldik,övgü aldik Cok pas sürekli pas Varsin top kossun Barca gibi oynuyoruz Topcular saklanamiyor Sürekli top atiliyo mesuliyet var ,oyunun icinde olmak gerek Dan dun yok,topa hakim ol Bosa kac,rakibin arkasina kosu yap Bunlarin hepsini ilk yari en iyi yapan takim bizdik Ikinci yari maclari her takim icin Zurnanin zirt dedigi maclardi Biz puan olarak rahattik Kurt kapaninin dan bu sefer yarali ciktik Sivas macinda kendimize geldik,derken Dokuz "a onbir Digi Türk ligini kacirdik Umrumda degil Digi Türk ligi Öz güvenimizi o macta kaybettik Uzun yillardan beri hem mac neticesi,hemde oyun acisindan tedirgin oturuyorduk ekran basina.Yada gidiyorduk mac`a Bu yil bize özledigimiz takim ruhunu tekrar kazandirdigi icin Fuat Capa"ya veCentilmen Lig sampiyonu oyuncularimiza ,harcadiklari emeklerinden ve centilmence cabalarindan dolayi saygilarimi sunarim.

onur_aydogan · Site Admin Kayıt: Dec 13, 2002

Sezonun ilk haftalarinda kötü sonuçlar almamiza ragmen son dakikaya kadar golü arayan hücum futbolu oynuyorduk. Yenildigimiz Samsun, Antep, Mersin maçlarinda bile oyun olarak üstün olan taraf bizdik. Besiktas maçiyla birlikte gol pozisyonlarini degerlendirmeye baslayinca bir anda küme düsme hattindan uzaklasip ilk bese yapisiverdik. O haftalarda kanat oyuncularimiz Hursut ve Yasin forvet hattini üçlüyor, beklerimiz Cem Can ve Mehmet Sedef adeta sag/sol açik gibi oynuyordu. Azofeifa ve Soner'in orta alanda topa hakim olmasi ve isabetli paslari, Özgür ve Curri'nin mücadeleci oyunu orta sahada rakiplerimizi sindirmemizi sagliyordu. Savunma oyuncularimiz baski altinda bile olsalar topu oyuna pas yaparak sokuyordu. Sezonun ikinci yarisinda ilk dört potasina girdikten sonra nedense kontrollü oynamaya basladik. Oysa maçlarin kontollü oynadigimiz bölümlerinde hep hüsrana ugramistik. Bakiniz Samsun, Besiktas, Mersin, Gaziantep maçlarinin ilk yarilari. Hücum oynadigimiz anlarda ise ayni rakiplerimiz çaresiz kalmisti. Sezonun ikinci yarisinda sadece Kayseri ve Sivas maçlarinda ilk yaridaki tempolu oyunumuzu sahaya yansitabildik. Hücum oynayan ilk yaridaki takimin geri dönmesini bekledik ama sezon bitene kadar o takimin yerinde yeller esiyordu. Türkiye'de futbol sert oynaniyor. Ancak Avrupa takimlari gibi savunma yapmayi ve ani ataga çikmayi beceremiyoruz. Bu ligde hücum oynayan takimlar her zaman avantajli. Hangi takim sahaya hücum etmeyi düsünerek çikarsa rakibi kim olursa olsun galibiyete yakin oluyor. Bizim kisitli kadromuzda bu basariyi elde etmemizin sirri ligin ilk yarisinda israrla ve inatla gol aramamiz ve hücum etmeye çalismamiz. Bu oyun anlayisindan neden vazgeçtik hala anlamis degilim. Gelecek sezon Fuat Çapa ile devam edecek olmamiz büyük bir sans. Elimizde Ramazan, Aykut, Mehmet Sedef, Özgür, Soner, Azofeifa, Yasin, Hursut, Zec gibi yetenekli ve takimi hedefe tasiyabilecek bir nüve var. Bu kadroya ilk onbirde sorgusuz sualsiz oynayabilecek çok yetenekli bir iki yildiz transferi ve altyapidan gelecek genç oyuncularla önümüzdeki sezon ilk üçe oynayabiliriz. Yönetim isterse tabi.

uralnadir · Site Admin Kayıt: Dec 15, 2004

Ligin basinda bir kaç arkadasla konustugumuzda özellikle sike davasinin geldigi yer itibariyle maçlara gelmeyi falan pek istemiyordum. Son derece naif duygularla izlemeye çaliistigimiz bir oyu aslinda öyle degildi. Biliyorduk ama bu kadar ayyuka çikmasina da dayanamadim dogrusu. Sonra sirf sizlerle birlikte olabilmek için gelmeye asladim maçlara. Araya iki dedeplasman sikistirdim. Sezona baslamadan yapilan bir yemekte Fuat Hoca yanilmiyorsam takimin olabilecegi en iyi noktayi düsme hattinin hemn üzeri diye açiklamisti. Zaten Giray Bulak da baskana madem adam almayacaksin, düsecek takimin basinda beni niye tutuyorsun dedi ve gitti hemen öncesinde. ikinci yemekte Fuat Hoca'ya bizzat sordum. Hocam ilk sekiz? O hala bakalim diyordu. iyi gidiyorz ama takimin düzecegi zaman gelecek. Ve bu halimizle o günlerden nasil çikariz bilinmez. Sonra da o düsüs günleri geldi. Son on haftamiz bir kabusu andiriyor. Dogru. Fakat bu beklenmeyen bir sey miydi acaba? Hoca bir sürü sey için elestirilebilir. Mesela Zec için. Mumunga için. Kimi israrlari için. Bence ilk karsilastigimiz mecrada soralim. Niyeydi israri diye. Fakat tüm bu elestirileri yaparken yönetimi atlamayalim. Ki bence asil sorumlu onlardir. Averajla dokuzuncu olmak hayli sikti canimi. ama ne olursa olsun Fuat Hoca ile devam etsin istiyorum takim. Yerine gelecek tüm çifte kasarlilardan iyidir zaten Fuat hoca. Eminim o da bir ögrenme sürecinde. Sonuç olarak ben bu sezonu düsündügümde, Besiktas'i 0-2'den 4-2 yendigimiz maçi stadda veya televizyon basinda son dakikaya kadar pes etmeyen Gençlerbirligini, gittigim deplasmanlari falan hatirliyorum. Dokuzunculuga elbet sevinmiyorum ama son senelerle ve takimin durumuyla mukayese ettigimde istikrarla daha iyisi seneye neden olmasin diyorum.

mesutyildirim · Site Admin Kayıt: Apr 27, 2008

playoff da ne isimiz var sen ilk yari ankaragücüne 1 puan verip berabere kaliyorsan herkesin yendigi ankaragücünü 1-0 kalecinin kurtardigi net pozisyonlar ile yeniyorsan bursa yi evinde yenemiyorsan samsun ile kendi kalelerine attiklari golden baska poziyon bulamyim berabere kaliyorsan en kötüsü de 9 kisi sivastan korkup geriye yaslanip 90+3 de beraberlik gölünü yiyorsan playoff da ne isimiz var bizim kendimizi kandirmayalim diger takimlarin hepsi bizden daha iyiydi korkak oynamasaydik ama su anda playoff daydik belediye maçina beraberlik yeter havasi ile çikinca sonuç bu oldu

engin_yegul · Site Admin Kayıt: Jul 19, 2010

Herkese Merhaba, Bu, yillardir üye oldugum, ama daha çok pasif bir okuyucu oldugum alkaralar.com'da yazdigim ilk yazi, eger kafa karisikligim nedeniyle hatirlamadigim bir merhaba yazim yoksa. 2001'de kazandigimiz ve sonrasinda 3 kez final oynadigimiz, geçen yil da yari finalde elendigimiz Türkiye Kupasi'na daha ilk turda Bolu'da yenilerek aci bir sekilde veda ettik. Neyse, böyle sanssizliklar her takimin basina gelebilir diyerek ve lige daha çok odaklanmamizi saglar diye kendimizi avutarak bu yenilginin üzerinde çok durmadik, ama ligde de isler çok iyi gitmedi. Baska futbol sohbet ortamlarinda, daha 25. hafta sonunda 43 puanla 4. siradayken kehanette bulunmustum, "Ligi 50 puanla bitirirsek ilk 8 kesin, çünkü bence 9. siradaki takim 50 puan alamaz" diye. Ne yazik ki hakli çiktim ve 49 puanla 9. bitiren biz olduk :( Ligin geneline bakinca, bazi arkadaslarimizin da dedigi gibi, Ankaragücü'ne puan kaybetmemiz ve 9 kisi kalan Sivas'tan Ankara'da 90+3'te gol yememiz nedeniyle play-off'u hak etmedik. 25. Hafta sonunda 43 puanla 4. siradayken Ankara'da Mersin'e yenilmemiz, bizim takimin iddiali oldugu maçlarda sikinti yasamasinin en güzel örneklerinden biriydi. Her seye ragmen, eger 33. Haftada biz Manisa'yi yenerken Sivas da kendi sahasinda istanbul BB'ye yenilmeseydi, play-off'u son hafta öncesinde garantileyecektik. Olmadi ve sansini son maça tasiyan istanbul BB'nin karsisina beraberlik için çikip da yenilince, Eskisehir ve Sivas da puan kaybetmeyince Avrupa Ligi için tutundugumuz son dal da kirildi. Bu haftasonu Gaziantep'te baslayacak Spor Toto Kupasi neye yarayacak bilmiyorum, ama belki genç oyunculara deneyim kazandirmak ve onlarin durumunu görmek açisindan faydali olur. Gelecek sezon neler getirir bilinmez, ancak baslangicinda 10-15 arasinda bir siralamayla tamamlayacagimizi tahmin ettigim sezon içinde önce ilk 4, sonra da ilk 8 için heveslenip de son anda 9. tamamlayinca hevesimiz tam anlamiyla kursagimizda kaldi. Umarim, gelecek sezon daha iyisini elde edebiliriz. Herkese sevgi ve saygilarimla, Engin

abreg_celem · Site Admin Kayıt: Jan 03, 2005

Engin Bey, geç de olsa hosgeldiniz, ayrica güzel yaziniz için tesekkürler... Diger yazilariniz için de senelerce beklemek zorunda kalmayiz umarim :) Aktif katiliminizi bekliyoruz foruma... a|c

engin_yegul · Site Admin Kayıt: Jul 19, 2010

[quote:06302c1c72]Engin Bey, geç de olsa hosgeldiniz, ayrica güzel yaziniz için tesekkürler... Diger yazilariniz için de senelerce beklemek zorunda kalmayiz umarim Aktif katiliminizi bekliyoruz foruma... Hosbulduk, çok tesekkür ederim :) insallah gelecek sezon daha aktif katilacagim ve hatta Ankara'daki aile ziyaretlerimi maç haftasonlarina denk getirmeye çalisacagim. istanbul'daki maçlar için de organize olunursa, zamani uyanlara katilmak isterim. Hatta Eskisehir, Bursa gibi yakin deplasmanlara organizasyon olursa, forumu daha siki takip ederek katilmaya çalisacagim.

onur_aydogan · Site Admin Kayıt: Dec 13, 2002

Engin Bey, her ayin ilk Sali günleri saat 19.00 da Tarabyaüstü Kolejliler Dernegi Lokalinde toplaniyoruz. Müsait olusaniz bekleriz. Bir sonraki yemek 1 Mayis 2012 tarihinde.

engin_yegul · Site Admin Kayıt: Jul 19, 2010

Merhaba Onur Bey, Bu sefer istanbul disindayim, ama Haziran'dan itibaren müsait oldugumda katilacagim. Çok tesekkür ederim..

MehmetGUNER · Site Admin Kayıt: Aug 08, 2002

bende sevgili arkadaslarim gibi, geride biraktigimiz sezonla ilgili gurur dolu günlerin ardindan dogal olarak önümüzdeki sezon ve sezonlar için hocamiza ve takimimiza açik çekler vermeyi, desteklerimi sürdürmeyi çok isterdim. ama konunun hiçde bu kadar basit olmadigi ve cevaplanmamis onlarca soru ortada dururken yine bir çok bilinmeze, sonu hiçbiryere varmayacak girisimlere ve yine yeni hüsranlara yelken açmis olmaktan endise duyuyorum.. eger çikisimizin basladigi coskulu ve gururlu günler yada haftalar sezonun son haftalari olsaydi sorunda yoktu, bendeki bu endiselerde.. "tam açilmistik lig bitti" der geçerdik. biz sefil taraftarlarin ekmegi umutla yeni sezonu beklerdik.. cavcav'a bir sezon daha katlanirdik. 33 olmazda 34 olur noolcakki?.. fakat arkadaslar ilk yarinin son 4 haftasinda baslayan ve yaklasik 7-8 hafta süren kimsenin bir anlam veremedigi, kimsenin tarif edemedigi muhtesem bir futbol, teknik vasif ve kapasitemizle orantilanmayacak ölçüde önlenemeyen bir oyun sistemi karsiliginda sonuna kadar hakettigimiz siralamadaki yerimiz. kisitli kadro yapimiz ve elimizdeki oyuncu stogunun teknik vasif ve üstünlükleri gözönüne alindiginda bunun tam anlamiyla bir hoca basarisi oldugu gün gibi ortadaydi. o zamanlarda bu kritik noktaya dikkat çekmis; aman hoca asla vazgeçme, bir kere yaptin gene yap "masaya elin kuvvetli otur" demistik. gelinen bu noktada hocanin eli zayif, cavcav'in eli kuvvetli.. yeni sezon için cavcav'in bütün tasarruflarina evet demek zorunda.. simdi kim söyleyebilir bir takim veya bir hoca devleri bile nasil dize getirecegini biliyor ve hatta yapiyor, herkesede gösteriyor ve kabul ettiriyor -kisaca ikna ediyor- ve bunu bir daha yapmiyor.. yapamiyor.. bu basit sorunun ürkütücü cevabini arkaya atmakla yeni hüsranlara yeni hayal kirikliklarina girecegimiz gün gibi ortada.. neye destek verdigimiz ise sorgulanmiyor.. gerçekte asik oldugumuz, çikisimizin sürdügü haftalardaki oyun sistemimiz olmasin sakin?. yanlis olusuma destek vermiyormuyuz?. bizde sevgili hocamiz gibi o günleri ve o çikisimizin neden oldugunu bilmiyormuyuz yoksa.. neden yenildigimizi bilmiyor olsaydik sorun yoktu gene.. çünkü bilseydik yenilmezdik veya her zaman söyledigimiz gibi yenilmemek için elimizden gelenlerin tamamini yapardik ki; destegi sonuna kadar hakeden budur.. kupa degil ona ulasma niyetidir buradaki.. ama arkadaslarim, buraya dikkat: biz neden yendigimizi bilmiyoruz.. onun içindirki bir daha yenemiyoruz ve çikisimizin sürdügü dönemlerde ezdigimiz büyüklere bu defa boyun egmek zorunda kaliyoruz.. iyi çalisan ve siki antreman yapan kadromuz top bölgesinde çogalip hemde hiç zorlanmadan enerji sarfetmeden rakipten bir fazla bulunarak ayaga ve kisa paslarla çabuk oynayarak olay yerini terkedip, açiklarla bulusturuyordu topu.. maçin gidisati takimdaki top yapan yegane iki kisinin yasin ve hursut'un kanatlarda yapacagi atraksiyonlara ve eksinlara kaliyordu. yapamazda kaptirirlarsa sorun yoktu çünkü kalemizden en uzak noktadaydilar.. vallaa dogru dedik.. top sürmesi gerekenler topla oynuyor, vasifsiz ve yeteneksiz olan digerleri ise topu ayagindan çabucak çikariyordu.. bu okadarda bilinmez birsey degildi.. bütün avrupa böyle oynamaya basladi simdi.. ihtiyaçtan... o kadar düz futbolcu, iki yetenek baska ne yapabilirdiki?. ve bu oyun sistemi çok çabuk sonuç almaya basladi.. almasida kaçinilmazdi çünkü bunu bu ülkede birtek biz yapiyorduk.. hep sunu diyoruk sistemi anlatirken -henüz bu ülkede- basarinin sistemden degil olaganüstü yeteneklerle donatilmis, yedek kulübesinin degeri diger takimlarin toplami kadar olan pahali kadromuzdan kaynaklandigi düsünülmüs olacak ki; bir dahada o çabuk ve basit oyunu göremedik.. gerçekte ise bu basit oyun basit oyuncularla oynaniyordu.. hersey dogruydu ve yerine cuk oturuyordu.. bir oyuncusu bile bizim kadromuzdan pahali olan takimlari dize getrimemiz nedendir?.. haybeden kazanilmis hersey gibi neden oldugu bilinmeyen ama cebe inen her puanin verdigi o kahrolasi özgüvenle isimlere dayali kadro yapisi önümüze geldi.. bu lig için kesinlikle yetersiz kalan ama bizim kadromuz gözönüne alindiginda en yeteneklilerimiz azo, soner ve oktay gibi top yapan(!) ayaklarimizin kadroya dahil edilmesi bizi kendi gerçegimizle yüzyüze getirdi.. basit oyun terkedildi, futbolcuya dayali sisteme geçildi... hiç varolmayan yetenekli futbolcuya... budur benim "çikisimizin neden oldugu bilinmiyor" savimi destekleyen en büyük etken.. daha öncedende böyle birseyin hiç olmayisi; örnegin kasimpasa gibi bizden daha basit oyuncularin oldugu bir takimda bu kadar basit bir oyunun oynanmayisi, hattaa hiç belirtilerininde görülmeyiside cabasi.. bilseydi yapardi diyelim kisaca.. bilinen birseyin ise yapilmayisina daha sonra gireriz..

senolakdemir · Site Admin Kayıt: Apr 24, 2006

Benim uçurtmami vurduklarindan beri o kadar çok akrep yelkovan diyalogu yasandi ki toplansa kaç ciltlik ansiklopedi olurdu. Diyaloglarindan bir alinti: Akrep : Cavcav vurdu o uçurtmayi, Yelkovan: öyle söyleme o uçurtmayi elimize Cavcav verdi, Akrep: daha kötü ya bu yüzden bu kadar büyük hayal kirikligi yasiyoruz, önce sevindirdi, sonra vurdu, Yelkovan: olsun ben yine uçururum onu, Akrep: nasil sürekli yama yaparak mi, Yelkovan: gerekirse evet, Akrep: ya duygularina, zihnine, ruhuna, Yelkovan: onlar a(li)sik , Akrep: yama tutmuyor bir zaman sonra, Yelkovan: o zamanda tikariz akrepçim, Akrep: sonra nefessiz kalmayalim, Yelkovan: suni teneffüs yaparim ben sana, Akrep: yelkovan rengin kaçiyor, Yelkovan ne.. ne... nefes alamiyorum !! Akrep: yelkovan yelkovan !!.. Yelkovan: u... u... uçurt... Akrep: ?????? Yelkovan: !!!!!!! Ben her sezon sonunda ayni duygulari yasamaktan kurtulamadim, Kimileri de ahde vefa duygusunun esaretinden kurtulamadi.