Alkaralar

abreg_celem · Site Admin Kayıt: Jan 03, 2005

Ahali, Geride biraktigimiz sezonu bir de tribün yönüyle degerlendirmekte fayda var. Özellikle ikinci devrede beni fazlasiyla geren bazi sikintilari birçok kisinin de paylastigini biliyorum. Her maçta tansiyonu yüksek anlarda bazi münferit olaylar olabilir, ama tribünün geneli, yani ortak akil bu anlarda gerekli tepkiyi ya da uyariyi verir. Ancak, bize yakismayan bazi hareketler artik tribünde kalici hale gelmeye basladi. Öncelikle beni rahatsiz eden seyleri madde madde yazmak istiyorum. Belki bazi konularda gereksiz yere evhamlaniyorum, ya da bazi sorunlari gözden kaçiriyorum, bakalim... Bununla birlikte, bu sikintilarimizi burada siralayip birakmanin çok da anlami yok. Eger bu tartisma belli bir olgunluga ulasirsa yazilanlari bir açiklama halinde yayinlar, birilerinin dikkatini çekmeye çalisiriz. - Bedava toplu bilet dagitimi maalesef bu sezon da devam etti. Bu biletler kullanilarak sirf tribünde kalabalik olmak için Gençlerbirligi taraftari olmayan ve bu tribünün kültüründen bihaber bazi tipler aramiza dolustu. Tribündeki kirlenmenin bu kadar hizli ve kolay gerçeklesmesinin en önemli nedeni de bence budur. Kulüpteki konumunu korumanin en kolay yolunun tüm muhalifleri ve elestirenleri susturmak oldugunu bilen bazi büyüklerimizin birkaç sezon önce yarattigi ur döndü dolasti ve burnumuzun dibinde bitti! Bu güruhu besleyen, büyüten, arka çikanlar umarim günün birinde bu ur’un ilk önce kendilerini yiyecegini görebiliyorlardir.... - Tribünün egemeni(?) olmak için birilerinin verdigi büyük mücadelenin yarattigi gerilimler ve hatta ara sira çikan kavgalar ciddi biçimde huzur kaçirmaya basladi. Maç sonunda maratonun kapisina kadar gelip maçtan çikanlara saldiran tipler bir de yüzlü yüzlü provoke edildiklerini söylüyorlardi. Gariptir; bugün her alanda ilhan Cavcav’a saldiran bu arkadaslar yillar önce de provoke olmuslar ve “Cavcav istifa!” diyen maraton ahalisine saldirmislardi... - Tribünün genelinde dar bir kesime hitap eden, sahsen beni hiçbir sekilde baglamayan, ancak tasidigi isim nedeniyle her adimini sorumluluk duygusuyla atmasi gereken Gençlerbirligi Taraftar Dernegi’nin icraatlari da “o ne la!” dedirtti. Önce Jet Fadil’in destekledigi, ne amaca hizmet ettigini anlamadigim Anadolu Taraftar Birligi’ne katilan dernegin bu birlikten ayrildigini ögrendigimde sasirmis, hayirdir insallah demistim.. saskinligim üç-bes gün sürdü, meger simdi devlet eliyle kurulan bir baska taraftar birligi/federasyonuna yamaniyorlarmis... Birlik, beraberlik güzel tabii, ama bir yanda ne is yaptigi bilinmeyen bir patronun (ve daha neler neler), diger yanda ise devlet kurumlarinin güdümünde kurulacak federasyonlardan bir cacik olmaz.. - Yukarida bahsettigim “tribünün egemeni olmak” da iste tam burada gerekli oluyor. Bu tribünler bizden sorulur havasini yaratacaksin ki adamlar Gençlerbirligi deyince seni muhatap alsinlar, tabii bu havayi yaratmak için de senin disinda sesi çikanlari gerekirse döve döve susturacaksin. Adam dövmek için de kalabalik olacaksin. Kalabalik olmak için de bir baba’dan –janjanli bir kilif uydurarak- maddi destek alip tribünde kendi yanina her an kavgaya hazir çakallari dolduracaksin. Ama tabii baskalarinin da eli armut toplamiyor. Kendi egemenliklerini kurmak için onlar da bir agabeylerinden destek alip Gençlerbirligi’yle hiç ilgisi olmayan tipleri tribüne dolduracaklar. Ve bu sürecin sonunda elimize patlayan, Gençlerbirligi tribününe yakismayan saçma sapan hareketler: - Rakip takimi maç öncesi tribüne çagirip hosgeldin demektense topçular sahaya çikarlarken yuhalayip isliklamak, - Maç sirasinda topçular arasindaki en ufak gerilim sirasinda, bir sekilde bu itis-kakisi kinamak yerine hemen “burasi Ankara buradan çikis yok!” diye gerilimi daha da tirmandirmak... Gladyatör dövüsüne mi geldiniz la, buradan çikis yok da gömecek misiniz adamlari??? - Rakip taraftarin küfürlü tezahüratina ayni çirkinlikle yanit vermek, diger bir deyisle “itle it olmak”... Bugüne kadar bir çok rakip taraftar bize ya da takimimiza hakaret etmistir. Ama bizi farkli kilan sey onlara ayni sekilde karsilik vermektense daha uygun ve yaratici bir yanitla susturup gerilimi sonlandirmamiz olmustur. Bunun en güzel örnegi “hepiniz o.. çocugusunuz” seklindeki tezahürata karsilik “.... sen bizim kardesimizsin!” yanitidir. Karsi tarafin kisa bir sokun ardindan bizimkileri alkisladigini bilenler bilir. - Bir rakip futbolcuyu maç boyu isliklamak, yuhalamak, ve hatta hakaretler etmek. Bu herhangi bir nedenle sevmedigimiz bir futbolcu olabilir, ya da maç sirasinda çok ters bir hareket yapmis olabilir. Tabii ki tepki gösterilir buna. Ama bunu tüm bir maça yaymak, kendi takimini unutup o bir kisiyle ugrasmak neyin nesidir! Oyundan düsürmüsüz falan filan… Ben tribünden bu çirkinligi sergileyerek oyundan adam düsüreceksem ve benim takimim bu sekilde maç kazanacaksa kazanmasin. Taraftar olarak benim görevim bellidir, takimimi desteklemek, motive etmek. Rakibi durdurmak, ona önlem almak topçularimizin ve hocamizin görevi… Mutlaka herkes buna bir kilif bulabilir, ancak binlerce taraftarin maç boyunca bir rakip topçuyla ugrasmasi, bu sekilde eglenmesi ve bundan keyif almasi bilinçaltindaki linç kültürünün yansimasidir, ben bunu böyle görüyorum. Her eglenceli sey güzeldir diye bir kaide yok. - istanbul tribünü olma yolunda attigimiz en ciddi adimlardan biri de tribünden hocaya akil verme konusu… iyisiyle kötüsüyle futbolcularimiz sahada ter dökerken yedek bekleyen topçuya tezahürat etmek sahada görev yapanlara ve takimin hocasina büyük saygisizliktir. Maç öncesinde, sonrasinda hoca su futbolcuyu niye kesti, öbürünü niye oynatti diye sorabiliriz ama orada maç devam ederken su adam oyuna girsin demek ne kadar iyi niyetli olsa da kafalari karistirmaktan baska ise yaramaz. Hamdullah Abi’nin dedigi gibi, kisiye degil takima destek için oradayiz sonuçta… Son olarak Hollywood filmlerinden firlama, artiztik bir lafim olacak, Olan biten herseyi bilmeden yazmis olabilirim, ama bildigim herseyi yazmamis da olabilirim... Bu yüzden, yazdiklarimdan gocunanlar ortaya firlamadan önce derin bir nefes alsinlar. :-) a|c

senolakdemir · Site Admin Kayıt: Apr 24, 2006

Zamaninda elestirdigin her seyi ve daha fazlasini yapmis bir adam olmanin mahcubiyeti içinde bu nefis gözlem ve tahlillerinin isiginda -meliyiz,-maliyiz'in ötesinde neler yapilabilecegi konusunda da tamamlayici bir yazi bekliyoruz, su anda en odakli sen görünüyorsun bu konu da, belli ki bayagi kafa yormussun, biz sana katki saglayalim diye bir yöntem önerisi sunuyorum, bu arada gözlemleyenin gözlemledigi halleri direkt kendi bakis açisina göre tecelli ettirdigi yani olusumundan bilfiil sorumlu oldugunu iddia eden, hatta ispatlayan, geçmis ,simdiki ve gelecek zamanin es zamanli olarak ayni anda olustugunu ortaya koyan kuantum felsefesini göz ardi edersek basimiza çok is açar miyiz acep Abreg ?

abreg_celem · Site Admin Kayıt: Jan 03, 2005

senol, aslinda en odakli ben degilim, birebir sohbetlerimizde bir çok kisinin paylastigi bir sikinti var. Dolayisiyla yukarida saydigim noktalara ilaveler mutlaka olacaktir, zaten bu yüzden fazla kapsayici bir sey yazma ihtiyaci hissetmedim.. Aynen, dedigin gibi, burada yazilanlarin havada kalmamasi için tartismanin gidisatina göre yazilan çizilenler bir bildiri haline getirilip kirmizi çizgilerimiz ve önerilerimiz kalici hale getirilebilir. Bu isi yikabilecegimiz arkadaslarimiz var nasilolsa :-) Son olarak, son paragrafta yazdigini vallahi anlayamadim, ama ne olursa olsun basina is açmaz merak etme :) :) a|c

lale_ceviker · Site Admin Kayıt: Apr 19, 2006

burda "like" yok kalpakli :)

uralnadir · Site Admin Kayıt: Dec 15, 2004

Sezonu degerlendirirken de yazmistim. bu sene tribünde olus nedenim futboldan öte tribünün kendisiydi. Yani sizleri görmek, iki laf etmek falan. Yolsa sike sorusturmasi ile futbola dair tüm keyfim kaçmisti zaten. Tribüne baktigimizda gittikçe profilin degistigini görmek mümkün. Özellikle tribünün kendi iç dengelerinin degismesi bizim de dengelerimizi degistiriyor haliyle. Ben bu sene maraton göbekte, 2-3 kavga, bir de disarida kavga hatirliyorum. Bir de isme bagirmalar ve pankartlar. Bizler en azindan alkaralar olarak durusumuzu ifade eden bir metin hazirlamali ve hem bir sezon degerlendirmesi niteliginde hem de Alkaralar'in 10. yilinda bir manifesto niteliginde ortaya koymaliyiz. Metin benim görüsüme göre kisa ve net ilkelerden olusmali. Aklimda olan ilkeler, alkaralar'in bu on yillik temel durusunu olusturan, hep yazili olmayan kurallar olarak da ifade ettigimiz, kulüple olan iliskileri, tribündeki durusumuzu, küfüre ve siddete karsi tutumumuzu, her türlü ayrimciliga karsi bakisimizi gösteren maddeler. Buradaki görüsler dogrultusunda sekillenecektir onlar da.

malicetinkaya · Site Admin Kayıt: Dec 03, 2002

"uralnadir"]Sezonu degerlendirirken de yazmistim. bu sene tribünde olus nedenim futboldan öte tribünün kendisiydi. Yani sizleri görmek, iki laf etmek falan. Yolsa sike sorusturmasi ile futbola dair tüm keyfim kaçmisti zaten. Tribüne baktigimizda gittikçe profilin degistigini görmek mümkün. Özellikle tribünün kendi iç dengelerinin degismesi bizim de dengelerimizi degistiriyor haliyle. Ben bu sene maraton göbekte, 2-3 kavga, bir de disarida kavga hatirliyorum. Bir de isme bagirmalar ve pankartlar. Bizler en azindan alkaralar olarak durusumuzu ifade eden bir metin hazirlamali ve hem bir sezon degerlendirmesi niteliginde hem de Alkaralar'in 10. yilinda bir manifesto niteliginde ortaya koymaliyiz. Metin benim görüsüme göre kisa ve net ilkelerden olusmali. Aklimda olan ilkeler, alkaralar'in bu on yillik temel durusunu olusturan, hep yazili olmayan kurallar olarak da ifade ettigimiz, kulüple olan iliskileri, tribündeki durusumuzu, küfüre ve siddete karsi tutumumuzu, her türlü ayrimciliga karsi bakisimizi gösteren maddeler. Buradaki görüsler dogrultusunda sekillenecektir onlar da. ural aslinda düsüncelerimin birçogunu özetlemis. bizler gençlerbirlikliler olarak, gittigimiz deplasmanlarda bile saygiyla karsilaniyorsak bunun en büyük sebebi tribündeki durusumuzdur. çünkü büyüklerimizden devraldigimiz "rakip takima, rakip futbolcuya, rakip taraftara saygi duy"u bizler de elimizden geldigince sürdürmeye çalisiyoruz ve sürdürmeye çalismaliyiz. bu sezon tribünümüze baktigimizda birkaç kavga ve "diger takimlarin aliskin oldugu" tarzda tezahüratlar, rakip takim, oyuncular ya da taraftarlara karsi gereksiz sözlü satasmalar yapildi. bu da artik tribün kültürümüzün degismeye basladiginin bir göstergesidir. en azindan alkaralar olarak bu durumdan rahatsiz oldugumuzu ve "gelecek" için endise duydugumuzu anlatan bir yazi son derece güzel olur. bu yazi ortaya çiktiktan sonra paylasabildigimiz kadar çok yerde paylasirsak amacimiza da bir nebze daha ileri götürmüs oluruz...

ozan_guler · Site Admin Kayıt: Oct 22, 2003

"uralnadir"]. . . bu sene tribünde olus nedenim futboldan öte tribünün kendisiydi. Yani sizleri görmek, iki laf etmek falan. Yolsa sike sorusturmasi ile futbola dair tüm keyfim kaçmisti zaten. Geçtigimiz sezon niye maraton C bloktaydim sorusunun en özlü açiklamasi. Aynen katiliyorum. Forumun bu basligi güncelligini yitirmese iyi olur.

sabrican_sarak · Site Admin Kayıt: Mar 05, 2011

Ankaragücü'nün küme düsmesinden ötürü özelikle de 3 düdüklerle olan maçlarda tribün hakkindaki bu endiselerin daha da artacagini düsünüyorum. Zira bu takimlar Ankara'ya sadece Gençlerbirligi için gelecek...

umityasar_oztoprak · Site Admin Kayıt: Sep 16, 2008

Özledim beah sizleri 8) 8)

selim_turker · Site Admin Kayıt: Dec 27, 2009

geçen sene fenerbahçe maçinda tribündeki tuhaf kitlenin sikintisini yogun sekilde yasamistik.