Alkaralar

umutkuruc · Site Admin Kayıt: May 09, 2004

26 Ocak 2006 Almanya’nin en günahkar takimi! St. Pauli, müzikalleri, erotik sovlari ve eglence yerleriyle ünlü renkli bir semt Almanya’nin gündemini su siralar üçüncü ligde mücadele eden bir “semt takimi“ mesgul ediyor: Hamburg’un renkli gece hayatiyla ünlü semti St. Pauli’nin futbol takimi. Bundesliga’nin zirveye aday takimlarindan Werder Bremen’i 3-1 yenen St. Pauli, aslinda tam bir “kült“ özelligi tasiyor. DW’den Murat Çelikkafa’nin haberi… Almanya’nin kuzeyindeki Hamburg kentinin iki yüzü var: Madalyonun parlak yüzünde “Almanya’nin dünya açilan kapisi“ olarak nitelendirilen ülkenin en büyük limanin etrafindan olusan bir ticaret, endüstri ve medya kenti olmanin yaninda tiyatro ve müzikalleri Almanya’nin en önemli kültür merkezleri arasinda yer alan bir Hamburg portresi. Diger tarafta ise sadece Hamburg’un degil, belki de Almanya’nin en ünlü semti olan ve gece hayatinin kalbinin attigi yer olarak bilinen St. Pauli. Yaklasik 800 yillik bir geçmisi olan semt, uzun yillar Hamburg’un bir banliyösü olarak kaldi. Hatta 1600’lü yillarin ortalarinda, dönemin en zengin kenti olan Hamburg’a giris çikislarin kontrol altina alinmasi için “Millerntor“ adi verilen büyük bir geçis kapisi insa edildi. Zengin Hamburglular’in küçük gördükleri bölge 160 yil öncesine kadar “Hamburger Berg“ – yani “Hamburg Dagi“ adiyla anildi. St. Pauli isminin ilham kaynagi ise semtin bügünkü söhreti gözönünde bulunduruldugunda ilginç bir tezat olusturuyor. Hz. isa’nin havarilerinden ve aslen Tarsuslu olan Aziz Paulus’un adini tasiyan semtteki Reeperbahn bölgesi, bugün Almanya’da eglence, seks ve gece hayati gibi kavramlarla özdeslesmis durumda. Yaklasik bir km uzunlugundaki Reeperbahn için “Almanya’nin en günahkar kilometresi“ tanimlamasi de yapiliyor. St. Pauli’de futbol Ancak bugünlerde St. Pauli’nin adi bambaska bir olayla gündeme geliyor: Futbol! 1910 yilinda kurulan St. Pauli Futbol Kulübü’nün kaydadeger hiçbir büyük basarisi bulunmamasina ragmen, kahverengi - beyaz formaya gönül veren binlerce taraftari takimi hiçbir zaman yalniz birakmiyor. Zaman zaman Alman Birinci Futbol Ligi Bundesliga’ya kadar yükselme basarisi gösteren ancak “asansör takim“ olmaktan öteye gidemeyen FC St. Pauli halen üçüncü lig seviyesindeki Kuzey Bölgesel Ligi’nde mücadele ediyor. Son olarak 2001/2002 sezonunda Bundesliga’da mücadele eden St. Pauli’nin sezon öncesi satisa çikardigi 10 bin kombine biletin sadece 27 dakika gibi kisa bir zamanda tükenmesi, bugün bile hala kirilmasi güç bir rekor olarak kayitlara geçmis durumda. Tarihinin en büyük basarisi Kentin birinci ligde zirveye oynayan diger takimi Hamburger SV’in genelde gölgesinden kurtulamayan St. Pauli’nin bu sezon Almanya Federasyon Kupasi’nda gösterdigi performans ise dudak uçuklatir cinsten. Önce ikinci ligden Burghausen ve Bochum’u eleyen, ardindan Bundesliga’nin güçlü temsilcilerinden Hertha Berlin’i devredisi birakan St. Pauli, son olarak da Bundesliga’da zirveye oynayan Werder Bremen’i eleyerek kulüp tarihinin en büyük basarisini elde edip yari finale yükseldi. Bir tarafta polis memurlugu ya da baska islerle hayatlarini idâme ettirmeye çalisip neredeyse amatör bir ruhla iflasin esigindeki kulüplerini ayakta tutmaya çalisan isimsiz futbolcular, diger tarafta ise Klose, Micoud ya bir zamanlar St. Pauli’nin yetistirdigi Klasnic gibi degeri milyonlarla ölçülen ve neredeyse rakip takimin toplam degerini üçe-dörde katlayan söhretli yildizlar… Bir bakima Davut ile Calut’un mücadelesini andiran bu mücadeleden 3-1 galip ayrilan St. Pauli’nin o “isimsiz kahramanlarindan“ biri olan kaleci Achim Hollerieth de tipki diger arkadaslari gibi maçtan sonra büyük bir sevinç yasiyor ve “Kupada yari finale yükseldik. Bu, kulüp tarihinde elde edilen en büyük basari ve maddi anlamda da çok önemli bir zafer. Bundan dolayi da çok sevinçliyiz“ diyordu. B’lerin kötü kaderi 1963’de hizmete giren 19 bin 800 seyirci kapasiteye sahip harap haldeki bir stadyum olan Millerntor Stadi’nda maçlarini oynayan St. Pauli futbol takiminin bu sezon kupadan eledigi takimlarin hepsinin adi “B“ harifiyle basliyor. Hal böyle olunca da ister istemez söyle bir espiri yapiliyor St. Pauli tribünlerinde: “Yari finalde Frankfurt disinda karsimiza kim çikarsa çiksin farketmez, onu da eleriz!“ Geriye kalan iki takim olan Bayern ve Bielefeld’in de adinin “B“ harfiyle baslamasi ilginç bir tesadüf olsa gerek. Saniriz küçük bir notu daha hatirlatmakta yarar var: St.Pauli, bundan dört yil önce “Kitalar arasi kulüpler dünya sampiyonu“ ünvaniyla Millerntor Stadi’na gelen Bayern’i 2-1 yenmeyi basarmisti. Kimbilir, belki tarih tekerrür eder! Murat Çelikkafa / DW http://www2.dw-world.de/turkish/panorama/1.169379.1.html

necdet_ozkazanci · Site Admin Kayıt: Apr 22, 2003

St.Pauli'nin basarisi, Almanya'da futbol zaman zaman düsüse geçse de har zaman sagligini korudugunu gösteriyor. Ayni zamanda futbolmun güzelligini de bir kez daha ortaya koyuyor. Verder Bremen'i eledigi maçzin özet görüntülerini izledim. Tiklim tiklim dolu staddaki atmosfere ve seyirci sayisina bakildiginda hiç de bir 3. lig takimina benzemiyor. Benim dilegim St.Pauli'nin bu basarisini devam ettirip kupayi almasi.

omur_yazici · Site Admin Kayıt: Jan 12, 2005

St. Pauli vakt-i zamaninda Selçuk YULA'nin satafatla transfer oldugu, süklüm püklüm döndügü klüp degil mi?

numan_kayali · Site Admin Kayıt: Mar 02, 2005

çok kral bi kurulus tarihi varmis :P

umutkuruc · Site Admin Kayıt: May 09, 2004

sükür ki St. Pauli yasiyor Hangi kümede sürünürse sürünsün, bir gözümüz St. Pauli'dedir. simdilerde üçüncü kümede ama dirilis emareleri mevcut. Ligde kafaya oynuyor ve Almanya Kupasi'nda yari finale çikmayi basardi TANIL BORA 31 Ocak 2006, Radikal Hamburg'un liman ve kerhaneler, barlar semtinin kahverengi-beyaz renkli sen kulübü FC Sankt Pauli, kendine mahsus bir külttür. Taraftarlarinin kararli anti fasist tavri, her partiden daha güvenilirdir. Millerntor tribünündeki -skordan bagimsiz- neseli hayat ve coskulu destek, dillere destandir. 1910 dogumlu kulübü kült yapan, müthis basarilari degil, futbolu sevme ve 'yorumlama' biçimiyle olusturdugu bu kendine özgü kültürüdür. St. Pauli, hep bir asansör hayati yasadi. 1977'den 2002'ye dek toplam 7 sezon oynadigi Bundesliga'ya 5 kez çikip düstü! 2002'deki son düsüs feci oldu. Büyük bir mali krize girdi. 2004 yilinda kulüp, 3. Lig'den mahalli kümeye düsmemek için mücadele ediyordu. 36 ayda üç kat birden inip dibe vuran bir asansör: Yerli bir kült kulübü, Göztepe'yi hatirlatan bir irtifa kaybi. Fakat St. Pauli ruhu kendini gösterdi. Kulübün 'ortamindan' gelen bir ekip, vaziyete el koydu. Genç takimin hocasi Andreas Bergmann, takimi orta siralara tasimayi basardi. Düsünün ki, o feci zamanda bile seyirci ortalamasi 17 bindi! St. Pauli için içelim Baskan Corny Litmann'in akilli hamleleri de, mali açidan da biraz nefes almalarini sagladi. Tiyatro yöneticisi Litmann, 'Almanya'nin ilk açik escinsel kulüp baskani olmakla' övünüyor kendi adina degil, 2002 sonunda kriz kosullarinda yönetimi üstlenmeden önce 25 yil tribünden izledigi kulübü adina. 22 Ocak'ta Frankfurter Allgemeine'de yayimlanan söylesisinde 'teknik olarak futboldan anlamadigini, zaten böylesinin iyi oldugunu' söylüyor: "Belki bir oyuncunun karakter olarak St. Pauli'ye uyup uymadigini söyleyebilirim, fakat sportif kararlari teknik yöneticiler vermeli." Litmann ve arkadaslari, belediyeden, sponsorlardan, olabilecek herkesten destek saglamak için kostururken, St. Pauli ruhuna uygun kitlesel katilimli kampanyalar da gerçeklestirildi. Örnegin 'Retter' (kurtarici) yazili tisört kampanyasi: Kulübü seven binlerce futbolsever, St. Pauli'nin kurtulusuna katkida bulunmak için bu tisörtlerden satin aldi. 'St. Pauli için içelim' eylemi ve bagis kampanyasi, tam St. Pauli'likti! Hayat boyu kombine kart uygulamasi, öyle. Bayern Münih'le ayarlanan dostluk maçi da, St. Pauli'ye maddi katki sagladi ve kamuoyuna onun 'ehemmiyetini' hatirlatti. Litmann, "Kulübün sonsuz sayida yaratici taraftari var. Bu kampanyalarin disariya dönük temsilini ben üstlendim ama aslinda çok sayida insanin katkisi var bu islerde" diyor. 'Camianin potansiyelini harekete geçirme' fikrinin hakikat olmasiydi, St. Pauli'yi kurtarma kampanyasi. simdi kulüp 3. kümede kafaya oynuyor. Bu hafta Erfurt'a yenildiler ama 2. lige terfiyi saglayan ilk iki siranin 2 puan arkasinda, 3. siradalar. Teknik direktör Bergman "Çikamazsak da panige kapilmamaliyiz" diyor. Zira artik 'beka mücadelesi' esigini astiklarini, gelecegi insayla ugrastiklarini söylüyor. Ara transferde, 2. lig lideri Alemania Aachen'i birakip 9 yil sonra St. Pauli'ye dönen Jens Scharping'in sözleri, nasil havaya girildigini gösteriyor: "O karincalanmayi hissetmek, Millerntor'a çikmanin sehvetli tadini yeniden almak istiyorum." Hirvatistan Milli Takimi'nda da forma giyen Bremenli Ivan Klasnic'in, 8 yil oynadigi St. Pauli hakkinda Kicker'e söylediklerini de ekleyelim: "St. Pauli özel bir kulüptür. Taraftarlara bir bakin, yeter: issizden banka müdürüne kadar, herkes yan yana. Millerntor'da iliskiler aile gibidir. 2001'de Bremen'e geldigimde, St. Pauli'yi gözlerimde yaslarla terk etmistim. Bir gün geri döner miyim, bilmem. St. Pauli'nin bir sonraki sene hangi ligde olacagini hiçbir zaman bilemezsiniz ki! Fakat kararim karar; yeter ki bir derece yapilabilirligi olsun, bu kulüp için tekrar oynayacagim. Çünkü St. Pauli mitosu beni de birakmiyor bir türlü." ilaç gibi hasilat Klasnic bu sözleri, Bremen'in St.Pauli'yle oynayacagi kupa çeyrek finalinden önce sarf etmisti. St. Pauli, 2. Ligin orta siralarinda yer alan Wacker Burghausen'i, 2. Lig'de sampiyonluga oynayan VfL Bochum'u (4-0) ve koca Hertha BSC Berlin'i (uzatmalarda 4-3) eleyerek gelmisti buraya. Ve geçtigimiz çarsamba gecesi, yogun tipiden elektriklerin kesildigi, aydinlatmasi saglanan stadin çevresinin kapkaranlik oldugu dramatik bir maçta, Werder Bremen'i de 3-1'le geçerek yari finale yükseldiler! 1 milyon avro gelir getiren çeyrek final, 1.8 milyon borcu olan kulübe ilaç gibi geldi. Yari finalde iki katini bekliyorlar. sükür, Eray Özer'in de söyledigi gibi St. Pauli orada duruyor. Durmakla kalmiyor, galiba yine yola çikti, geliyor. Her halükârda, su âlemde bize gösterecegi çok sey var.

mehmet_galip · Site Admin Kayıt: Aug 05, 2002

"numan_kayali"]çok kral bi kurulus tarihi varmis :P aslinda gerçekten -politik durusu ve baskanlarinin özellikleri :wink: hariç- ankaragücü'nü çagristiriyormus st.pauli. avrupa'da belli misyonlari olan kulüpler var (hem pozitif (liverpool) he negatif (real zaragoza) yönde) . bizde "kült" diyebilecegimiz bir takim yok gibi birsey sanirim..ya da var da ben mi bilmiyorum... :?:

seyhun_akar · Site Admin Kayıt: Mar 16, 2003

sat. pauli bambaskadir.. trübunlerinin rengi bile insani o kulübe hasta eder.. ben 2. ligde saniyordum, demek 3. lige düsmüs haa. üzücü.. umarim yukselirler.. bi ara takimin tribunlerinin fotolari cok dönerdi burada.. hatta cok guzel bi foto vardi; bi paulili elinde bayrak, bayrakta yumruk nazi haçini parcalarken gosteriyor.. tribunlerde filistin bayraklari ve irak bayraklari da eksik olmaz.. zafer avcisi olmayan gelenekci ve cizgisi olan buyuk bi takim st. pauli.. [img:e8f4cee55b]http://pauli.linsenliebling.de/sp/gfx/club/logo_vorplatz.jpg[/img:e8f4cee55b] haçla, siyon yildizi ayni karede.. burdan belli kulübün ne anlayista oldugu

Umut Ayanoglu · Site Admin Kayıt: Feb 03, 2003

"mehmet_galip"] avrupa'da belli misyonlari olan kulüpler var (hem pozitif (liverpool) he negatif (real zaragoza) yönde) . bizde "kült" diyebilecegimiz bir takim yok gibi birsey sanirim..ya da var da ben mi bilmiyorum... :?: Bizdeki kült takim Gençlerbirligimiz olur olsa olsa. :) Baskaniyla, oligarsiye kafa tutusuyla, saglam ekonomisiyle, futbolcularinin parasini zamaninda ödemesiyle, futbolcu yetistirme ve transferdeki basarisiyla, güçlü altyapisi ve modern tesisleriyle, az ama öz taraftariyla ve ne yazik ki tam basari gelecekken en önemli oyuncularini pazarlamasiyla. Bunlar Türkiye için siradisi özellikler.

Ozgur_Dirim_Ozkan · Site Admin Kayıt: Non 0, 0000

Ben bunlarin bir antrenmanini izlediydim 2000 yazinda. O mahalledeki kiralar çok düsük oldugu için bayagi bir göçmen nüfus vardir. Hatta Türklerin dernekleri falan oralardir çogunlukla. ilginç bir tezat olusturur. Genelevlerin orta yerinden geçen posbiyikli solcu abiler :)

basar_yarýmoglu · Site Admin Kayıt: Dec 13, 2004

madem öyle iste bir - bir buçuk sene önce yapilmis bi yapistirma; [img:4f67187bb4]http://www.antibayern.de/images/dagegen/st_pauli_3.jpg[/img:4f67187bb4] [img:4f67187bb4]http://www.geocities.com/sharpoiskinz/antifagencler.jpg[/img:4f67187bb4] eger anti fasist sampiyonlar ligi kurulsaydi st pauli her sene sampiyon olurdu... ayrintili bilgi için; http://www.tomathon.com/RF/index.html http://rudesocialclub.keepdagru.org/image/Affice1.jpg st pauli sticker dagitim ve tanitim timi.since 1998..

Ozgur_Dirim_Ozkan · Site Admin Kayıt: Non 0, 0000

"basar_yarimoglu"]madem öyle iste bir - bir buçuk sene önce yapilmis bi yapistirma; Almanya'da benim kaldigim yerde (Kiel - Hmaburg'un 100 km kuzeyi) Türklerin evlerine gidip gelirken bazi Almanlarin posta kutularina yukaridaki çikartmayi görürdüm. Bunun bir versiyonu daha vardi Glasgow Celtic'li olan ama ne seklini hatirliyorum ne de semalini.

ugras_turan_oner · Site Admin Kayıt: Mar 23, 2005

Hamburg civarinda Gorleben'e giden nükleer tren Castor'u durdurmaya gittigimizde, hususi olarak stadi görmek istemis ve takimimizin türlü çesit aksesuarini edinip ese dosta hava atmistim. Hey gidi Bundesliga günleri... Bu gidisle tekrar yükselir belki aslanlar. Umarim... Gegen Rechts!

ismail_demirkan_çalýþkan · Site Admin Kayıt: Mar 12, 2004

Dev maç gelmis çatmis HAYDi ST. PAULi 12/04/2006 St. Pauli v Bayern Munich 21:30 Ligdeki durumuna bakarsak ; 2. ile arasinda 6 puan fark var Pauli 52 puanla besinciyken 2.nin puani 58 ve bir maçi eksik , Paulinin 7 maçi kalmis çikma sansi az da olsa devam ediyor. 1 RW Essen 30 20 5 5 59 29 65 2 Carl Zeiss Jena 28 18 4 6 51 28 58 3 Holstein Kiel 28 16 7 5 52 31 55 4 Lübeck 28 15 8 5 45 28 53 5 St. Pauli 29 15 7 7 44 28 52 6 Fortuna Düsseldorf 29 13 8 8 47 37 47 7 Hertha Berlin(Am) 28 13 4 11 43 36 43 8 Wuppertaler 29 11 9 9 33 34 42 9 Osnabrück 28 12 5 11 49 47 41 10 Kickers Emden 28 10 6 12 38 36 36 11 B.Leverkusen(Am) 29 10 5 14 44 52 35 12 Werder Bremen(Am) 28 9 5 14 36 41 32 13 Preussen Munster 29 9 5 15 27 41 32 14 RW Erfurt 28 8 6 14 31 43 30 15 Oberhausen 30 7 9 14 24 42 30 16 Hamburger SV(Am) 27 8 5 14 29 37 29 17 Wattenscheid 28 7 8 13 37 49 29 18 Köln (Am) 29 6 5 18 32 58 23 19 Chemnitzer 27 5 5 17 28 52 20

Deniz_Burcay_Haberal · Site Admin Kayıt: Jan 16, 2005

...

gokhan_caglayan · Site Admin Kayıt: Feb 28, 2005

[quote="ismail_demirkan_çaliskan"]Dev maç gelmis çatmis HAYDi ST. PAULi 12/04/2006 St. Pauli v Bayern Munich 21:30 kanal a yayinlayacakmis sanirsam

fatih_salman · Site Admin Kayıt: Jul 14, 2006

Aykiri bir escinsel baskan! Bundan yillar önce "Almanya’da bir kulübün basina escinsel bir baskan gelecek. Peki bu baskan hangi semt kulübünün basina geçer?" diye sorsalar büyük farkla St.Pauli ipi gögüslerdi. Marjinal, siradisi bir semtin bir o kadar farkli bir baskani Corny Littmann... Ligtv.com.tr Editörü Ahmet Sivasli’nin hazirladigi ‘Aykiri Baskanlar’ yazi dizisinde Serdar Bilgili ve Hatçe Recep’ten sonra sirayi St.Pauli’nin escinsel baskani Corny Littmann aliyor. Belki de dünyanin en farkli spor kulübü baskani olan Littmann futboldan anlamadigini da dile getirebilecek kadar özgüvene sahip bir isim... ERKEK ARKADAsI iLE EVLENDi! St.Pauli’nin escinsel baskani Corny Littmann Tunus asilli Madou Ellabib ile evli. Kendisinden 14 yas küçük Ellabib evlenen Littmann muhtesem bir hayat yasadigini ifade ediyor. 11 yildan beri beraber oldugu Madou Ellabib ile evlenen Littmann dügünleri öncesi uzun süren bir hazirlik yaptiklarini ve dügünlerine çok az kisiyi çagirdiklarini söyledi. NE is YAPIYOR? Corny Littmann bir Tiyatro yöneticisi. Almanya’da çok taninan bir yönetici olan Littmann’in esi Ellabib ise bir opera sanatçisi. "SEVGiLiMi ALDATTIM AMA..." Corny Littmann'in St.Pauli'ye olan sevgisini "St. Pauli'yi partnerimden çok seviyorum. Onu aldattigim olmustur ama St. Pauli'yi asla" sözleriyle ifade etmesi Almanya'da haftanin en çok konusulan açiklamalarindan biri olmustu. "MiLLi TAKIMDA EsCiNSEL FUTBOLCULAR VAR" Alman Bild Gazetesi Almanya'da 40 escinsel futbolcunun olabilecegini iddia etmisti. Bunun üzerine mikrofonlar dogal olarak Almanya'nin ilk escinsel baskani olan Littmann'a uzatilmisti. Littmann ise "Ben söylentiler üzerine konusmam. Bildigim seyler üzerine laf ederim. Benim çok yakindan tanidigim escinsel futbolcular var. Hatta bunlar arasinda Alman Milli Takimi'nda oynayanlar bile bulunuyor. Ama bu isimlerin kim oldugunu açiklayamam. Çünkü kimseyi teshir etmem. Ancak kendileri isterse bunu insanlarla paylasirlar. Fakat sosyal baskidan korktuklari için, bu cesareti gösteremeyebilirler. Çünkü böyle bir itirafta bulunduklari zaman kendi taraftarlarindan, takim arkadaslarindan ve rakiplerinden gelebilecek baskilari kaldiramayabilirler." açiklamasini yaparak bir kez daha gündeme bomba gibi düsmüstü. Almanya'da escinsel oldugu bilinen tek Alman futbolcu ise 1973'e kadar Hamburg'da oynayan Heinz Bonn oldugunu hatirlatmakta da fayda var. "FUTBOLDAN ANLAMIYORUM" Littmann’in arasi futbolla pek iyi degil. Baskan olmak için futboldan anlamak zorunda olunmadigini kaydeden aykiri baskan her ne kadar baskan olmadan önce 25 yil St.Pauli’yi tribünlerden izlese de o "Belki bir oyuncunun karakter olarak St. Pauli'ye uyup uymadigini söyleyebilirim, fakat sportif kararlari teknik yöneticiler vermeli." açiklamasini yapiyor. ST.PAULi iÇiN iÇELiM! Almanya’da kendini büyük bir ekonomik bunalimin ortasinda bulan St.Pauli Littmann’in gayretiyle düzlüge çikmayi basardi. Littmann oradan oraya reklam için kosustururken ilginç kampanyalar da gerçeklestirdi. Bunlardan en önemlisi belki de Retter (Kurtarici) yazili t-shirt üretimiydi. Bu t-shirtler dünyanin dört bir yaninda bulunan St.Pauli taraftarlariyla bulustu ve önemli bir gelir saglandi. Bunun yani sira Littmann ve arkadaslari "St.Pauli için içelim" adli bir bagis kampanyasini da hayata geçirdiler. Baskani escinsel olan bir semtin halki da bir o kadar Almanya’da farkliligini hissettiriyor. St.Pauli Almanya’nin en farkli bölgelerinin basinda geliyor. Eglence sektörünün merkezi olarak kabul edilen Hamburg’un bir semti olan St.Pauli fuhus sektörünün canli oldugu bir yer. Tamamen farkli bireylerden olusan bu semtin tribünleri de bir o kadar renkli. Skor tabelasindan çok maçlara eglence için gelen taraftara sosyalist bir görüs hakim. Sosyal konularda duyarliligini tribünlerden gösteren halkin takimi St.Paulili futbolcular da diger futbolculara göre farkli. Örnegin bir dönem takimin kalecisi Latin Amerikali gerillalara katilmak için ülkesinden ayrilmis bir yil sonra ülkeye dönerek kaleyi devralmisti. St.Pauli Türklere de çok önem veren takimlarin basinda geliyor. Alt yapisinda ve kadroda birçok Türk bulunuyor. Fenerbahçeli futbolcu Deniz Baris, St.Pauli tarihinde önemli bir yer teskil ediyor. Çünkü Deniz Baris’in attigi golle St.Pauli birinci lige yükselmisti. IVAN KLASNiC ANLATIYOR: Werder Bremen formasini giyen Ivan Klasnic'in, 8 yil oynadigi St. Pauli hakkinda sunlari söylüyor: "St. Pauli özel bir kulüptür. Taraftarlara bir bakin, yeter: issizden banka müdürüne kadar, herkes yan yana. Millerntor'da iliskiler aile gibidir. 2001'de Bremen'e geldigimde, St. Pauli'yi gözlerimde yaslarla terk etmistim. Bir gün geri döner miyim, bilmem. St. Pauli'nin bir sonraki sene hangi ligde olacagini hiçbir zaman bilemezsiniz ki! Fakat kararim karar; yeter ki bir derece yapilabilirligi olsun, bu kulüp için tekrar oynayacagim. Çünkü St. Pauli mitosu beni de birakmiyor bir türlü." Ahmet SiVASLI ahmet.sivasli@ligtv.com.tr http://www.ligtv.com.tr/Default.aspx?r=1&hid=31987

mehmet_galip · Site Admin Kayıt: Aug 05, 2002

1,5 yil önce hamburg da bulundum. st.pauli de hamburg un içinde, hatta biraz kuzey batisinda bir semt. maalesef içerdeki ünü ile disardaki ünü çok örtüsmüyor. bizler orayi ne kadar marjinal/radikal olarak algilasak da, sehir halki ve turistler için sadece ve sadece bir seks merkezi st.pauli.(bir tane daha var hamburg da ama adini burada vermeyim :wink: ).. zaten ortada radikallerden çok, hayat kadinlari ve içmekten/uyusturucudan kaldirimda sizmis gençler var... hamburg gibi "snob" olmakla övünen(ki bu konuda rakipleri köln imis) bir sehirde fazla avam olmasidir belki st.pauli yi farkli kilan diye düsündüm ben aslinda. hamburglular avrupanin lübnanlilari gibiler...ayni -iç savasta paris e göçüp fransayi begenmeyen lübnanlilar misali- degil burunlari, kiçlari bile 3 karis havada 8O st.pauli yi deolojik anlamda gözünde büyüten arkadaslara maalesef orayi hiç öneremeyecegim. binalardan sallanan 3-5 orak/çekiç ya da anarsist figürler içeren bayrak ortamin içini doldurmaktan aciz görünüyor politik boyutta...ciddi hayal kirikligi yasarlar ortami görünce. bir de livornoyu görmek lazim :twisted:

uralnadir · Site Admin Kayıt: Dec 15, 2004

Geçen hafta "Miracolo Chievo"yu (Chievo mucizesi) bu satirlarda anlatmis, ardindan da futbol ve politikaya dair bir güzelleme yapacagimi söylemistim, eger hatirlarsaniz… Ne yalan söyleyeyim, kafamdaki yazi bambaska bir seydi, ama ispanyol birinci ligi La Liga’da Samuel Etoo’nun irkçi tezahüratlar ile karsilasip, maçi gözyaslari içersinde terketmek istemesi üzerine izninizle "gündemi" degistiriyorum. "iki kalas, bir heves" yazi dizisinin bu haftaki misafiri, Chievo Verona’ya çok benzeyen ama bu kez Almanya’dan gelen bir "anti-fasist" takim: St. Pauli. St. Pauli nasil anlatilir ki? Önce takima adini veren Sankt Pauli kasabasindan baslayalim. Amsterdam’dan sonra Avrupa’nin en büyük ikinci "kerhane cenneti" olan Sankt Pauli, sirtini büyük bir ölçüde sex endüstrisine dayayan bir semttir. Anlatanlarin yalancisiyiz, Avrupa’nin en önemli sisme kadin, yapay penis üretim merkezi de buradadir… 27.000 nüfuslu bir sirin kasabanin "fuhus sektörü" ile olan ortak geçmisi, 1600′lere kadar uzaniyor. 1600′lerde veba gibi bulasici hastaliklari yakalananlari kentlerden uzak tutmak için Hamburg’un hemen disinda kurulan kasaba, "yanlis yer seçimi"nin kurbani olur. Neden mi? Almanya’nin en önemli liman kenti Hamburg’un yanibasindaki bu kasaba; bel soguklugu, frengi gibi zührevi hastaliklara yakalanmis fahiseleriyle, aylarca kadin yüzü görmemis denizcileri kendine bir miknatis gibi çekmeye baslar da ondan! Bulasici hastaliklara yakalananlari toplumdan uzak tutmak için kurulan bu kasaba, istemeden de olsa bölgenin en önemli "turistik merkezi" haline gelir … Çarpik "burjuva ahlaki" geçtigimiz yüzyilin ortalarina kadar Sankt Pauli’ye ne hizmet götürür ne de yeni isyerleri açtirtir. Sirtini fuhus endüstrisine vermek zorunda kalan bu kasaba, geri birakilmisligin ve itilmisligin de eklemlenmesiyle, 400 yil içinde Avrupa’nin "en anarsist" yerlesim merkezine dönüsmüs. Seçimlerde "en kizilindan" komünist adayin karsisina escinsel listeden rakibin çikip da, seçimleri escinsellerin kazandigi bir mahalle hayal edin! iste, orasi Sankt Pauli’dir… simdi mahalle bu kadar renkli olunca, futbol takimi ve taraftarlari da epey matrak oluyor. simdilerde üçüncü ligde oynayan bu takimin taraftarlarinin skor tabelasina falan baktigi yoktur, her daim neseli ve gürültücüdürler. Öyle bildiginiz türden bir taraftar da degildir bu. "Dünyanin en siki anarsist takimi" olarak kabul edilen St. Pauli’nin tribünlerinde kizil-siyah bayraklar, orak-çekiçli pankartlar, kuru kafali korsan flamalarinin yani sira rakip tribünlere dogru "mebzul miktarda" sisme kadin ve yapay penisler sallanir! Her yönüyle âlem bir takimdir St. Pauli… Geçtigimiz yillarda St. Pauli’nin "birinci kalecisi" Latin Amerikali gerillalara katilmak için takimdan ayrilmis, bir yil sonra geri döndügünde "hiçbir sey olmamis gibi" kaleyi devralmisti! Takim her yil kamp için -kalabalik bir taraftar grubuyla- Küba’ya gider, antremanlarina kimi zaman Maradona kimi zaman "Fidel" falan misafir olur … St. Pauli’nin ayirt edici özelliklerinden birisi de, "anti-fasist" bir karaktere sahip olmasidir. Hitler döneminde pek çok taraftarinin kursuna dizildigi takim, Alman liglerinin kadrosunda en çok "göçmen" bulunduran ekibidir ayni zamanda. Bugün Fenerbahçe’de oynayan Deniz Baris, üç büyükleri geçen yil pesinden kosturan Ugur inceman gibi pek çok Almanya kökenli futbolcu aslinda St. Pauli çikislidir. Peki, size bu takimin "sadece altyapisinda" 84 Türk oyuncu bulundugunu söylesek? Alman neo-nazilerin içinde Türklerin yasadigi bir apartmani atese verdigi Solingen Faciasi’ndan sonra St. Pauli takimi sahaya dev bir pankartla çikar. Bu Türkçe pankartta tam olarak su yazmaktadir: "Fasistleri s.ktir edin, biz hepimiz kardesiz…" Dünyanin dört bir yaninda taraftarlari bulunan, bir arastirmaya göre de tam 11 milyon Alman’in gönlündeki ikinci takim olan St. Pauli, "sadece futbol" degildir. Siki bir St. Pauli taraftari olan Tanil Bora’nin "agir dergi" Birikim’e yazdigi sekliyle söylemek gerekirse, "St. Pauli kendine mahsus bir külttür. Taraftarlarinin kararli anti-fasist tavri, her partiden daha güvenilirdir. Millerntor tribünündeki -skordan bagimsiz- neseli hayat ve coskulu destek, dillere destandir. 1910 dogumlu kulübü kült yapan, müthis basarilari degil, futbolu sevme ve ‘yorumlama’ biçimiyle olusturdugu bu kendine özgü kültürüdür…" Türkiye’deyse futbol takimlarinin hepsi birbirine benzer. Birkaç küçük ayrinti disinda, takimlarimiz aslinda birbirinin karbon kagididir… "Acaba" diye sorarim kendime sik sik, "Yesil sahalarimizda ne zaman farkli bir takim görecegiz? [size=18:ce0f0a5bf5]Solcu falan da olmasina gerek yok; farkli olani kucaklayan, içinde ‘öteki kültürlere’ yer veren takimlarimiz olur mu bir gün?" [/size:ce0f0a5bf5] Belki de biz Türkler "birbirimizi taklit ediyoruz"dur. Ne dersiniz? Ali Isingör Sevgili Mehmet abi, yazi mahallyi de takim taraftarlarinin durusunu da iyi anlatiyor kanimca. Özellikle Türklerin evi yakilinca açtiklairi pankart ve anti-fasist duruslari çok önemli. Evet Livornoya da bakmak lazim. Çünkü bu iki takim neredeyse yalniz kaldilar. Sevmemiz ve sahiplenmemiz ondandir. [img:ce0f0a5bf5]http://dagegen-bleiben.de/files/feedback/St.%20Pauli.jpg[/img:ce0f0a5bf5]

mehmet_galip · Site Admin Kayıt: Aug 05, 2002

sevgili ural, yazilanlarin %100ü benim de hosuma gider ve katilirim. çok güzel... bizim tribün profili de az olsa da belkide onlara en çok benzeyen profil ve bu bence övünç kaynagi olmali. mevlana gönüllü adamlar lazim bize de, ülkeye de. benim yazim st pauli semti üzerine 1. elden gözlemlerimdi. yoksa st pauli takiminin maçina illaki hamburg un her semtinden adam gidiyor ve o kültürü destekleyip, yasatmaya çalisyordur. vurgulamak istedigim st.pauli semti ile semtin isminden yola çikmis ideoloji arasindaki tezatlikti aslinda... yoksa politik degil ama insani boyutta mevlanamizin alman etkilenicileri st pauli erbabini elestirmek boyumu asar... yasasin st pauli :wink: