Önceki başlık :: Sonraki başlık
|
Yazar |
Mesaj |
necdet_ozkazanci
Site Admin
Kayıt: Apr 22, 2003
|
Tarih: 2006-02-11 02:27:41
Mesaj konusu: TÜRKiYE iHRAÇTAN NASIL KURTULDU?
|
|
|
ibrahim Seten'in Vatan Gazetesi'nde yayinlanan yazisini Milli Takim ile ilgili topige mi, Basindan Haberler topigine mi, yoksa Komikler topigine mi kopyalasam diye düsündüm. Baktim, hangisine kopyalasam yaziya yazik olacak, en iyisi yeni bir topik açip okumayanlar da okusun ve gerçekleri, Federasyon Baskanimizin çabalarini ve katkilarini ögrensin istedim... :wink:
Türkiye'yi ihraçtan kurtaran 'el öpme' (ibrahim Seten-Vatan-10 subat 2006)
Tarih: 1 subat 2005... Saat: 17.25... Yer: FIFA'nin Zürich'te bulunan merkezindeki baskan odasi... Türkiye Futbol Federasyonu'nun yeni baskani Haluk Ulusoy, FIFA Baskani Sepp Blatter'e nezaket ziyaretinde bulunuyor. 17.00'deki randevuda konu ister istemez isviçre maçindan sonraki olaylara geliyor. Blatter, Grichting'e nasil tekme atildigini, kanitlarin nasil karartildigini, degil yönetmeliklerin, uluslararasi bütün iyiniyet kurallarinin nasil ihlal edildigini teker teker anlatiyor. O toplantiya ortami yumusatmak amaciyla giden Haluk Ulusoy bile duyduklarina inanamiyor ve soke oluyor. Kisa bir süre düsünüp "Acaba ne yapsam da su kötü durumu tersine çevirsem!" diye kafasinda tilkileri dolastiriyor
Niye yapti?
iste o andan sonra bütün protokol kurallarini altüst edecek bir sevgi ve saygi gösterisine dönüyor is... Türkiye Futbol Federasyonu Baskani, FIFA Baskani'nin sag elini sikica tutuyor, öpüyor, alnina götürüyor. Blatter'in elini hâlâ birakmiyor, bu sefer de kalbinin üstüne koyuyor. Bu sefer Blatter sokta, "Ne yapiyorsunuz Mr. President?" diye gayriihtiyari soruyor. Ulusoy hemen cevabi yapistiriyor: "Bu bir Türk gelenegidir. Babalarin eli öpülür ve babalar affeder. Beni bundan sonra manevi evladin say. Nerede istiyorsan orada oturayim. istersen isviçre'de, istersen Türkiye'de yasayayim"
"Affet bizi baba"
"Ben buraya gelirken, olaylarin bu kadar kötü oldugunu bitmiyordum. Bizi affet, babaligini göster." Dünyanin en medeni ülkesinde yasayan ve Türkiye aleyhine düzenledigi basin toplantisiyla 70 milyonun nefretini kazanan Sepp Blatter, bu Dogulu sevgi gösterisine karsi kayitsiz kalamiyor. Çünkü is müzakereye kalsa, Haluk Ulusoy'u da "Tamam, tamam" deyip sirtini sivazlayarak gönderecek ve Türkiye 2008 Dünya Kupasi elemelerinden ihraç edilecek... Ama biraz önceki hareketin etkisiyle hemen FIFA Genel Sekreteri Urs Linsi'yi odasina çagiriyor. Ve talimati veriyor: "Urs, saniyorum Türkiye dosyasini tekrar gözden geçirmemiz gerekiyor. Lütfen gerekeni yapin."
"Good start, president!"
Urs Linsi ile Haluk Ulusoy kolkola Blatter'in odasindan çiktiktan sonra, neler oldugunu anlayamayan FIFA Genel Sekreteri, Türkiye Futbol Federasyonu Baskani'nin kulagina fisildiyor: "Good start, Mr. President!" (iyi baslangiç, bay baskan.) Ve 2008 Avrupa sampiyonasindan kesin olarak ihraç edilmesi beklenen Türkiye, bu sicak diyalogun ardindan 6 maç cezayla paçayi kurtariyor. Tabii burada eski baskan Levent Biçakçi ile senes Erzik'in katkilarini da görmezden gelemeyiz. Onlar da protokol kurallari içerisinde kalarak Türkiye'nin haklarini koruyorlar. Bu ekip çalismasinin meyvesi de "6 maç" ile geliyor. Ki, FIFA Tahkim Kurulu'nda bu cezanin daha da asagi çekilme ihtimali "simdilik" yüksek gözüküyor
"Meger ihraç edilmisiz"
Gelelim, dünkü ilk Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu toplantisina... Baskan Haluk Ulusoy, yeni çalisma arkadaslarina yasadiklarinin vehametini ve yukarida anlattigimiz olayi teker teker aktariyor. Ve sunu söylüyor: "Ben Blatter ve Linsi'nin yaklasimindan cezamiz 2 veya 3 maça indi diye mutlu olmustum. Megerse, biz Blatter'in manevi evladi olmadan önce Türkiye 2008 Avrupa sampiyonasi'ndan 'tard' (ihraç) edilmis... 2008'de yokmusuz. Karar açiklandiktan sona bunu anladim. Hepimize geçmis olsun. Ayni hatalari biz tekrarlamayalim." iste isviçre maçi sonrasi yaptiklarimiz bizi FIFA nezdinde bile bakin nasil bir hale getirdi?
|
|
Başa dön
|
|
|
|
Yazar |
Mesaj |
ozan_guler
Site Admin
Kayıt: Oct 22, 2003
|
Tarih: 2006-02-11 12:04:44
Mesaj konusu:
|
|
|
Lobi faaliyeti diye ben buna derim babadostu. Hakkini yemeyelim, Mr. President iyi çalismis.
Ben derim ki FiFA tahkim Kuruluna da avukat yerine Polat'i gönderelim.
Bu arada aklima baska bir öpücük olayi geldi. Haluk Ulusoy iki sene önce bizim baskani da öpmüs ve Ersun Yanal'i tazminatsiz almisti. Ayni Haluk Ulusoy FiFA Baskani Blatter'in elini öpüp milli takimi ihraçtan kurtariyorsa bu iste bir keramet var demeltir.
Bati, batili diyerekten gözümüzde büyüttügümüz, cografi olarak bizim batimizda yasayanlarda da yavas yavas dogululasma özellikleri görülüyor.
|
|
Başa dön
|
|
|
|
Yazar |
Mesaj |
necdet_ozkazanci
Site Admin
Kayıt: Apr 22, 2003
|
Tarih: 2006-02-11 14:24:05
Mesaj konusu:
|
|
|
Gerçekten de yahu! Haluk Ulusoy, Ersun Yanal'i bizden alirken de bir öpücük olayi olmustu öyle degilmi teyzeminoglu? O zaman Mr. President, bonservis bedeli ödememek için bizim baskanin da elini mi öpmüstü, yoksa yanagina mi bir öpücük kondurmustu? Eh, ne de olsa bizim baskanin yasi da Blatter kadar vardir herhalde... :wink:
|
|
Başa dön
|
|
|
|
Yazar |
Mesaj |
MehmetGUNER
Site Admin
Kayıt: Aug 08, 2002
|
Tarih: 2006-02-11 16:06:02
Mesaj konusu:
|
|
|
bende tam internetten gelen asagidaki maili okuyordum..
bi alakasi yokmus gibi ama, karinca kelimelerinin yerine ersun, agustos böcegi kelmelerinin yerine fatih, yaz ve kis kelimelerinin yerine de eleme grubu ve kupa kelimelerini koyunca bir anlam ifade ediyor..
birebir olmasa da; bazi yönleri tanidik geliyor..
"Çin versiyonu
Karinca bütün yaz çalisir evini, yiyeceklerini hazir
eder.Agustos böcegi de yan gelir yatar ve karincayla alay eder,vur patlasin çal oynasin yazi geçirir ,
ve kis gelir ...
Karinca sicacik yuvasinda karni tok bir
sekilde kisi geçirirken,
Agustos böcegi açlik ve soguktan iki gün sonra
ölür.
Fransa versiyonu
Karinca bütün yaz boyunca çalisir ve kis için
evini, yiyeceklerini hazir eder.
Agustos böcegi de yan gelir yatar ve karincayla alay eder,vur patlasin
çaloynasin barlarda yazi geçirir..Ve kis gelir..Karinca sicacik yuvasinda
karni tok bir sekilde sicacik kisi geçirmeye hazirlanirken kapi çalar.Bakar
elinde bavulu agustos böcegi;
-Naber aptal komsum? Kisi geçirmek için Karaip Adalari'na gidiyorum
da,bir istegin var mi sorayim dedim.Hadi bana eyvallah.
Türkiye versiyonu
Karinca bütün yaz boyunca çalisir ve kis için evini,
yiyeceklerini hazir eder.
Agustos böcegi de yan gelir yatar ve karincayla alay eder, vur patlasin,
çal oynasin yazi geçirir.Ve kis gelir. Karinca sicacik
yuvasinda karni tok bir sekilde kisi geçirirken, agustos böcegi bir basin toplantisi düzenleyerek
'Etrafta onca aç ve üsüyen varken, karincalar nasil bir vurdum
duymazlikla sicacik yuvalarinda yasayabiliyorlar' diye olayi kamuoyunun vicdanina
sunar.
ATV, KANAL D, STAR zavalli aç ve açiktaki agustos böcegi ile karni tok
sirti pek karincanin resimlerini yan yana yayinlayarak
taraflari tartismaya davet eder. Türkiye olayin sokunu yasamaktadir. Nerededir bu devlet?
YBKD (Yesil Böcekleri Koruma
Dernegi) 'nden bir temsilci ATV'deki
TEKETEK programina çikarak otuz yildir çektikleri sefaletin tek nedeninin
sirf yesil renkli olmalarindan kaynaklandigini anlatir.
Dünyanin en taninmis Nobel adayi yazarimiz Orhan PAMUK ve taninmis aydinlarimiz olayi Avrupa düzeyinde protesto ederek Türkiye'yi kinarlar.
Konu Bakanlar Kurulu'nda tartismaya açilir ve
Basbakan KANAL D'ye verdigi özel demecinde 'Daha
önceki hükümetler tarafindan bunca yildir sorunlari göz ardi edilen degerli
agustos böcegi kardeslerimizin bundan böyle huzur ve refah
içerisinde yasamalari için gerekenler yapilacaktir." der.
Diger yandan Reha Muhtar karincayi canli yayina çikararak,'Reklâmini
yapmak için zavalli bir agustos böceginin içler acisi durumundan
yararlanmaya utanmiyor musun?' diye bir güzel haslar. Ertesi
aksam TEKE TEK'te ise
'Agustos böceginden yürüttügün para ve yiyecekleri nereye
akladin, öt çabuk' diye
Fatih ALTAYLI' dan bir güzel dayak yer. Karinca en sonunda
çareyi yurtdisina
kaçmakta bulur.Ve agustos böcegi onun evine yerlesir,
yiyeceklerine konar, esyalarininüzerine yatar ve refah içerisinde gül gibi yasar gider. Ve
güzel ülkemizde tarafsiz ve dogrucu (!) medyamiz sayesinde adalet yerini
bulur !!!!!!!"
bilimi sonuna kadar inkar etmeye devam eden, ersun yanal'in ne yapmaya çalistigini göremeyen veya ondaki bu müthis gelsmeyi çok iyi gören ve bir gecede yaka paça indiren, yerine kendine yakin futbola uzak;
mafya bozuntusu,
çete den dönme,
sözde delikanli,
efe görünümlü kargadan klavuzluk bekleyenlerin burnu aha böyle diskidan kurtulmaz..
öpsün bakalim babasinin elini..
bir avrupa sampiyonasina gitmekle ne kazanacaksa?..
öpme onun bunun kiçini, otur adam gibi cezani çek..
sanirsin her kupada vardik da; bunda olamazsak batacaz..
|
|
Başa dön
|
|
|
|
Yazar |
Mesaj |
umutkuruc
Site Admin
Kayıt: May 09, 2004
|
Tarih: 2006-02-21 14:37:01
Mesaj konusu:
|
|
|
YAKINDAN KUMANDAN
21/02/2006, Radikal
ERKAN GOLOgLU
Her sey vatan için
Bizim tüpçülerin baskanina, benim son iki haftalardir iyi bir seri yakalamama yönelik bazi tepkiler gelmis; "Niye tüpçüler futbolu bahane ederek siyasi yorumlarda bulunuyor?" diye. Sag olsun baskanim, (ben ona daha önce bu tür saldirilara karsi verecegi cevabi bildirmistim) demis ki: "Erkan Gologlu'nu doping kontrolüne gönderelim, ilaçli çikarsa ben baskanligi birakirim." Sonra, dönmüs aleme söyle bir bakmis, "Ama" demis, "eger normal çikarsa, kralini yakarim".
Tabii ki bu cevap bana, harbiden de cesaret verdi. O halde, ben de, 'Vatan için bir seyler yapmak' adina, kendi tespitlerimi paylasmak istedim.
Mesela birinci vaka! Federasyon Baskani, gidip FIFA Baskani'nin elini öpmüs. Bir Türkiyeli, bir 'gâvur'un elini niye öper? Bu kültürde bunun anlami, 'Benim büyügümsün' demektir, en azindan. Bunu niye 'vatan için' yapmak istesin ki? FIFA Baskani, Türkiye FF Baskani'ndan yas olarak da, mevki olarak da büyüktür. Vatan için kursun atmayi da, kursun yemeyi de hadi iyi kötü anlamistim ama, vatan için öpmeyi, haliyle yadirgadik.
Mesela bizde (nezih deyimiyle) 'Husyeni öpiim agbi' lafi, henüz çekilmemis bile olsa, bir tür 'Sevgi Filmi'dir. insanlar, bu lafi da, emir kipi olmadan hem de, sevdiklerine söylerler. Halisane duygularla bu laf edilir. Dolayisiyla böyle bir lafin, 'vatan için' söylenmesi kimseden istenmez. Düsünsenize, karmasik duygularla tam öpecek, diyor ki "Agbi öpüyorum ama, vatan için di mi?" Olmaz böyle bir sey. El de, vatan için öpülmez. Ama biz, size yanlis gelen ne olursa olsun, her seyi , 'vatan için' yapariz.
Sag olsun Fatih hoca da, "Ne yapilmissa vatan için yapilmistir" dedi. Tarihçileri bilemem, Türkiye Cumhuriyeti bakimindan 1923 fena bir tarih sayilmaz. Yani eni konu 80 küsur yildan bu yana bir vatanimiz var. Dert etmeyin! Bu vatanin ömrü, sizlerin el öpmenizle veya onun için yaptiklarinizla ne uzar, ne de kisalir.
Bu vatan sizin himayenize muhtaç ve bizim yapamadiklariniza sitemkarsa eger, biz, kendi utancimizla yasamaya raziyiz.
Ama lütfen, sizden rica ediyoruz, bu utanci da kalkip vatan hainligimiz için kullanmaya kalkmayin. Yanlis olur yani! Bize deyin ki; "Kizim için yaptim, oglum için, karim için, annem için, kalbim için, kendim için yaptim"
Vatanin gözüne bakmaya yetmeyeceginizi sandigim bir sey var, söylemiyorum. Kizinizin, oglunuzun, annenizin, sevdiginiz erkegin, kadinin gözünün içine bakin ve deyin ki, "Senin için yaptim". Biz de çikalim diyelim ki, "Agbi burada birileri var, bir seyler yapiyorlar, ama vatan için degil". Mesela bunun için vatan haini olalim.
Siz de bunun için vatansever olun. Vatanin bir anlami olsun...
|
|
Başa dön
|
|
|
|
|